Ney sesi faniliği çağrıştırıyor, kaybettiklerimi, kavuşamayacaklarımı, ölümü hatırlatıyor bana. Elimden tutup bir mezarın başına bırakıyor bazen. Hafızamın arka odalarına tıkıp, üzerine attığım toprağı eşeliyorum o anda.
Ne mutluluktan medet umardık o an, ne de gelecekten...Geceydi içine düştüğümüz, sonsuz bir gece. Karanlıkta el ele tutuşur, Adiloş bebeği ayağımızda sallardık.
Devleti Platon'dan, polisi işkenceden, işgali arkadaşlarımın onurlu direnişinden bellemiştim ama yine de, böylesi sistemli bir yalancılık karşısında çaresiz kalmak kanıma dokunmuştu.