Alevi- Bektaşi ozanlar dizisi 1

Pir Sultan Abdal Üçüncü Ölmem Bu Hain

Esat Korkmaz

En Eski Pir Sultan Abdal Üçüncü Ölmem Bu Hain Sözleri ve Alıntıları

En Eski Pir Sultan Abdal Üçüncü Ölmem Bu Hain sözleri ve alıntılarını, en eski Pir Sultan Abdal Üçüncü Ölmem Bu Hain kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarihimize ilgisizliğimiz "suçluluğa" dönüşmeden Pir Sultan'ın kavgasına katılmak, sıkıntılarımızı "lokma" yapıp umutlarımızı "evrenselleştirmek" durumundayız.
Sayfa 1 - Alev YayınlarıKitabı okudu
"Susturulan ya da sesi kısılan halk, kendi toplu bilincini Pir Sultan'ın kişiliğinde giydirip kuşattı; onun diliyle kendini anlattı; bir bakıma onun ağzından kendi söyledi, kendi eyledi."
Sayfa 8 - Alev YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Onun şiiri, insanlarımızın el ele verip de çektiği halay gibi, bulgur gibi, ektiği ekin gibi, biçtiği ekin gibi imece ile dokunmuş bir halk kumaşıdır."
Sayfa 10 - Alev YayınlarıKitabı okudu
Ondan, içinde Şah'ın adı geçmeyen bir şiir söylemesi istenir; söylerse bağışlanacaktır. Ama Pir Sultan buna yanaşmaz, yanaşmadığı gibi döner uyaklarla Şah'ın adını yineleyen bir şiir okur. Durum karşısında çılgına dönen Hızır Paşa onu Paşa Kalesi'nden alır ve Toprak Kale'ye gönderir; alt katta bir odaya konur. Özür dilemesi, aman dilemesi önerisine Pir Sultan şu dizelerle karşılık verir: "Kadılar müftüler fetva yazarsa İşte kement işte boynum asarsa İşte hançer işte kellem keserse Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan."
Sayfa 22 - Alev YayınlarıKitabı okudu
Hızır Paşa'nın tepesi atar; öfke dolu bir sesle bağırır: "Günah benden gitti, atın şunu içeriye! Yarın sabah da asın!", buyruğunu verir. Öfkesini yenemez ve bir buyruk daha verir Hızır Paşa: Halkın Pir Sultan'ı "taşlamasını" ister; taşlamayanların öldürüleceğini bildirir. Herkes bir "taş" alıp atar; ancak; bu taşlardan hiçbiri Pir Sultan'a "dokunmaz". Halkın arasında bulunan ve Pir Sultan'ın "musahibi" olan Ali Baba, ne yapacağını bilemez. Ama sonunda "korkudan" buyruğa uymak zorunda kalır. Ne var ki pirine "taş" atmaya eli varmaz; gizlice bir "gül" atar. Pir Sultan kendisine "gül" atan "musahibini" görür; çok üzülür ve acısını şöyle dile getirir: "Pir Sultan Abdal'ım göğe ağmaz Hakk'tan emrolmazsa irahmet yağmaz Şu ellerin taşı hiç bana değmez İlle dostun gülü yaralar beni."
Sayfa 29 - Alev YayınlarıKitabı okudu
Hayyam:
"Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok, Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok, Sabahlar, akşamlar, sevinçler, tasalar yok, Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok."
Sayfa 46 - Alev YayınlarıKitabı okudu
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.