26 damla gözyaşı döktüm, okuduğum
bu romanın tam 26 bölümüne ve 17 tane gülümseme sıkıştırdım, rastgele seçtiğim bölümlerine. Yalan söyledim, aslında içinde 17 kere kendimi buldum, romanın okudukça yırttığım 26 bölümünde. Reyc kuyusunu bir romanda buldum. Bir yazarın kaleminde 17 kere gülüp 26 kere kan döktüm. Canım roman. Beni bir romanın ağır kapaklarının altında, beni bir Reyc kuyusuna atıp, üstüme sayfalarca zincirler vurdun. Sırf kendimi bulayım diye, belki kendini bulalım diye, belki sadece bir şarjöre 26 tane kurşun doldurup 17 kere sıkalım diye, roman yazarının romanı yazan kaleminin ve sayfalarının üzerine. Canım yazar.
İçinde Reyc kuyusunu bulup keşfe çıkacağınız türden bir roman. Ben Reyc kuyusuna mor taşlı bir anahtar deliğinden bakıp, küf siyahında kahverengiyi saklayan kirpiklerin arkasından bu romanı okudum. Bir anahtar deliği kadar görünüründen. Ben bir gerçek masalı, roman tadında okuyorum.