Romalıların Yükselişi ve Çöküşü
MontesquieuRomalıların Yükselişi ve Çöküşü Sözleri ve Alıntıları
Romalıların Yükselişi ve Çöküşü sözleri ve alıntılarını, Romalıların Yükselişi ve Çöküşü kitap alıntılarını, Romalıların Yükselişi ve Çöküşü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Onuruna düşkün şahsiyetli ve cesur fakat esaret altında yaşayan bir millet esaretten kurtulmak veya karakterini yumuşatmak zorundadır.
Gerçek birlik, müzikte genel ahengin olmasına yardım eden zıt sesler gibi bize ne kadar aykırı görünürse görünsün farklı fikirleri toplumun yararı için hizmete sevk eden ahenktir.
Tarihçilerden birisi Lepidus’a övgüler düzmeye kalkışmış ve iddiasına delil olmak üzere Antonius’un mektuplarından birinde Lepidus’un “namus sahibi” unvanıyla nitelendiğini belirtmişse de düşüncemize göre Antonius’un nazarında namuslu sayılan bir kişi diğerleri için asla öyle olmasa gerektir.
Sayfa 96
Dikkatten kaçmaması gereken bir nokta var ki o da, sürekli olarak bütün milletlerle savaş halinde olan Romalıların daha mükemmeli bulur bulmaz derhal kendi adetlerinden vazgeçmeleridir. Bu ise dünya hâkimiyetlerinin en büyük nedeni olmuştur.
Tali bir makam ve mevkii için pek mükemmel niteliklere sahip olan Cicero sersemce davranışlarda bulunacak değildi. Kendisinin parlak bir dehası ve fakat çoklukla adiliğe kayan bir kişiliği vardı. Cicero’nun gözünde fazilet, Cato’nun yanında ise şan ve şeref ayrıntı şeylerden sayılırdı. Cicero daima kendini herkesten yüksek görürdü. Cato’ya gelince kişiliğini sürekli ön planda tutar; biri cumhuriyeti cumhuriyet için, diğeri ise bundan kendine övünç payı çıkarmak için kurtarmak isterdi.
Sayfa 92
ayrı ayrı birer ahlaksız olan insanlar bir araya geldiklerinde ahlaklı kişiler olurlar.
Roma, kanun ve kurumlarının şiddet ve gücü sayesinde başarıya ulaşmıştır. Kana savaşında sonra kadınlara, ağlamaya bile izin verilmemiştir.
Sayfa 33Kitabı okudu
Dikkatten kaçmaması gereken bir nokta var ki o da, sürekli olarak bütün milletlerle savaş halinde olan Romalıların daha mükemmeli bulur bulmaz derhal kendi adetlerinden vazgeçmeleridir. Bu ise dünya hâkimiyetlerinin en büyük nedeni olmuştur.
Sayfa 8Kitabı okudu
Yunanlılar tartışma ve çatışma tutkusu o derece doğal bir durum olmuştur ki Canita Kuzines, Constantinopolis'i aldığı zaman imparator Juan ile imparatoriçe Anna'yı, rahiplerin bazı aleyhtarlar için yapılan bir ruhani meclise meşgulken bulmuştur. Yine bu şehri ikinci sultan mehmet kuşattığı halde mezhep ve ruhanilikten kaynaklanan düşmanlıklara son verilmemiştir. Constantinopolis de Türk askerlerinden ziyade Floransa ruhani meclisiyle uğraşıyordu.
Normal sıradan tartışmalarda, herkes yanılma ihtimalini kabul ettiğinden inat ve ısrar son noktaya varmaz. Ancak din hakkında yapılan tartıșmalarımızda, fıtratı gereği herkes, kendi fikir ve değerlendirilmesinin doğruluğundan emin olduğundan, kendileri düşüncelerini değiştirecek yerde bizim düşüncemizi değiştirmek hususunda inat ve ısrar edenlere karşı sinirleniyoruz.
Pakhimeros tarihini inceleyecek olanlar, ilahiyat ile uğraşanların, aralarındaki anlaşmazlıkları gidermek hususunda ; o zaman bulunacakları acziyet halini pek güzel bileceklerdir. Söz konusu kitapta, ilahiyat bilgilerini bir araya getirmek, onları dinlemek ve onları birbirine yaklaștırmayı vakfeden bir imparatordan bahşedilmiştir ve artık aynı yöntem, aynı sabır, aynı ümitler, aynı arzunun sonuçlanması, enrtikalarına karşı aynı saf derinlik, buğz ve düşmanlıklarına karşı aynı saygıyla ancak kıyamette bunların aralarının bulunmasının mümkün olacağı düşüncesi oluşmuştur.
Sayfa 175 - Köprü kitapeviKitabı okudu
Çiçero'nun Atamaları
"Çiçero diyor ki: Bazen düzenlendiğinden bile haberim olmayan senato fermanını güya onaylayıp Suriye veya Ermenistan'a gönderildiğini öğreniyorum.
Kral olduklarından değil hatta varlıklarından bile haberim olmayan birçok hükümdar, kendilerine kral unvanının verilmesi hakkında olumlu görüş bildirmemden dolayı bana teşekkürlerini sunuyorlar
Sayfa 86 - Köprü KitaplarıKitabı okudu
Ayrı ayrı birer ahlaksız olan insanlar bir araya geldiklerinde ahlaklı kişiler olurlar.
Romalılar asla iyi niyetle anlaşma imzalamamıșlar, imzalamıșlarsa bile bu her tarafı sömürmekten başka bir amacı taşımadığından ortaya koydukları şartlar onları kabul eden devletlerinin çöküşünün başı oluşturmuştur. Mesela askerlerini stratejik mevkilerden çekmeye, ya piyadelerinin sayısını azaltmak ve sınırlamak veya süvari atlarını, fillerini teslim etmeye, Şayet deniz kuvvetleri bakımından güçlüyse gemilerini yakmaya, bazen de kıyılardan uzak yerlere ikamete mecbur bırakılırlardı.
Romalılar bir hükümdarın ordularını perişan ettikten sonra maliyesini de pek ağır sorumluluklar veya bir vergiyle tahrip ederlerdi. Bu tarz bir hareket ise o hükümdarın halkını sıkıntıya sokuyor, onların sevgi ve bağlılığını azaltacak yeni bir zorluk doğuruyordu.
Romalılar, bir hükümdar ile barış yaptığı zaman kardeşi veya çocuklarından birini rehine olarak alırlardı. Bu ise onun idaresine istek ve arzularınca darbeler indirmelerine bir vesile oluşturuyordu.
Ellerinde bulunan rehine, yakınlık itibariyle hükümdarlık makamına aday olanlardan en ileri gelenlerden ise, onunla hükümdarları tehdit ederlerdi. Şayet yakınlığı biraz uzaksa bunu memlekette isyan ve ihtilal ateşini idame ettirmek için bir araç olarak kullanırlardı.
Bir millet, hükümdarına karşı isyan bayrağını açınca. Romalılar onlara '' Roma halkının müttefiki '' unvanını vererek ödüllendirirler ve saldırıdan uzak bir konumda tutarlardı.
Bu suretle, ne kadar büyük ve kuvveti olursa olsun, halkından hatta kendi hanedan üyelerinden bir an bile güvende olan hiçbir hükümdar bulunmazdı.
Sayfa 49 - Köprü kitapeviKitabı okudu
"Şayet bir muharebe, yani münferit bir muharebe bir devleti yıkmışsa, o devleti tek bir muharebe sonucu yıkılmaya mahkûm eden genel bir neden var demektir. Özetle, genel gidişat bütün münferit tesadüfleri beraberinde getirir."
Sayfa 137 - Çeviren: Berna Günen, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları (Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi No. CCCXLIV), 1. Basım, Şubat 2019.Kitabı okudu
"Hiçbir tiranın zorbalık etmek için araçtan mahrum kaldığı olmamıştır. Nitekim Tiberius da kuşkulandığı herkesi mahkûm etmeye hazır hâkimleri hep bulmuştur."
Sayfa 100 - Çeviren: Berna Günen, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları (Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi No. CCCXLIV), 1. Basım, Şubat 2019.Kitabı okudu