'İster evim, ister yurdum, ister kilisem olsun, inanmadığım şeye hizmet etmeyeceğim: Kendimi olabildiğince özgür ve bütünüyle dile getirebileceğim bir hayat veya sanat tarzı bulmaya çalışacağım, kendimi savunmak için de kullanmasını bildiğim silahları kullanacağım.
__Sükûnet, sürgün ve kurnazlık.' diyor Joyce bu çok katmanlı eserinde. Okuduğum ilk Joyce kitabı oldu. Yıllardır mesafeli durduğum bir yazardı. Haksız da değilmişim Joyce ile mesafeli durmaya :) Çünkü yazarı okuyup anlamak ve çözümlemek hiç kolay değil. Otobiyografik olarak değerlendirilen bu eserinde, sanattan estetiğe, edebiyattan mitolojiye, kilise baskısından İrlanda'nın toplum yapısına kadar birçok konuyu yazar derinlemesine işlemiş. En çok keyif aldığım bölüm ise Aristoteles ve Akinalı Toma'nın estetik ile ilgili fikirlerinin Joyce yorumuyla sunulması oldu. Joyce ile tanışmak isterseniz iki defa düşünün, sonra tekrar düşünün, kararlıysanız bu kitabı ile başlayabilirsiniz.
T.S. Eliot "Joyce tek eliyle 19. yüzyılı yerle bir etti." diyerek Joyce'nun etkisini çarpıcı bir şekilde dile getirir.
