Servet-i Fünun Şiir Estetiği

Hasan Akay

Servet-i Fünun Şiir Estetiği Gönderileri

Servet-i Fünun Şiir Estetiği kitaplarını, Servet-i Fünun Şiir Estetiği sözleri ve alıntılarını, Servet-i Fünun Şiir Estetiği yazarlarını, Servet-i Fünun Şiir Estetiği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cenab, memleketleri farklı iki şair olarak Fuzûlî ve Nef'î'yi ele alır. Ona göre Bağdatlı Fuzûlî’nin rehaveti, ruhundan kendi kendine hasıl oluyor gibidir. Nef'î'nin üslubunda da bir hararet var fakat bu hararet, kış sabahlarında deniz üstünde dolaşan balıkçıların çırpına çırpına elde ettikleri hararet gibi, kalbin heyecan ve halecanıyla, cebr ve hareketle bulduğu bir sıcaklıktır ki tabii olarak yok olacaktır: Hayallerinin bütün sıcaklığını kasidelerine sarf eden Nef'î bir gazel yazmak istediği zaman ruhunu yorgun, normal hâline dönmüş, âdeta soğuk buluyor; yazdığı gazel dağ tepesinden kopmuş bir çığ parçası gibi soğuk oluyor.
Reklam
Nedîm, Fuzûlî zamanında gelmiş olsaydı o arzulu lisanıyla hislerini ifade edemeyecek, Fuzûlî Nedîm zamanında gelmiş olsa idi o tasavvufî eda ile vicdânlara tebliğde bulunmaya muvaffak olamayacaktı.”
Bugün hece vezniyle yazılmış neşidelerin mısraları arasında yalnızca hece sayısı itibarıyla denklik gözetiyoruz. Bu kadarcık şeyi ahenk temini için yeterli görmek, nazmın musiki hissesine karşı fazla kanaatkâr olmak demektir.
Cenab'a göre: Güzel bir edebî eser mutlaka hayat damarlarını heyecanlandırır. Bu hayati heyecân okuyucuda bir hususi zevk meydana getirir. İşte o hususi zevkin derecesine göre “Falan eser filan eserden daha güzel" deriz. Bir edebî hissedişin latif tesiri içinde bulunan okuyucu “şu eser bu eserden daha güzel” hükmünü verirken tercih ettiği eserin faydasını hatırından geçiremez.
Samimi sanat eserlerinin hiçbirinde iyi ve kötü endişesi yoktur; sanat eserini ancak ve ancak “güzellik ve çirkinlik” alakadar eder. Her büyük sanat eseri, aslında, sosyal bir faydayı amaç edindiği için doğrudan doğruya değil, ancak “güzel olduğundan dolayı ve güzelliğinin tesiriyle ait olduğu cemaate faydalı" dır. Sanat “hayr” ile uğraşmadığı gibi, "hakikat"le de uğraşmaz; ahlak endişesi kadar ilim ve fen endişesi de sanatın ilgi sınırları dışında kalır. Bununla beraber güzel eserlerin hem hayrı, hem hakikati vardır; güzellikten mahrum olan sanat eserlerini fazilet ve ilme aykırı, yalan ve yanlış telakki etmek gerekir. Cenab Şahabettin
Sayfa 423Kitabı okudu
Reklam
Gözünüzü fazla açmağa gelmez; zira kuyusundan karşımıza çıkacak hakikat hiç de ressamların ve heykeltraşların tasvir ettikleri gibi kusursuz bir kadın güzeli değildir. Buna telmîhen büyük Hâmid, 'Hep iğbirârdır yüzü gülmez hakikatin' demişti. Benim kanaatime göre edebiyatta her güzellik bir hakîkattır ve ancak çirkine yalan diyebiliriz. Kendi hesabıma ben bir şiir okurken sidk ve kizb meselesini hiç hesaba katmam.”
Sayfa 414Kitabı okudu
27 öğeden 21 ile 27 arasındakiler gösteriliyor.