Bugün 6 Mayis. Amerikan emperyalizminin işbirlikçi hükümeti ve onun başındaki Demirel'in 3 fidanın kahpece yaşamlarına son verildiği gün.
Tabii bu alçaklar bu süreçte yüzlerce devrimciyi katletti. Onlara dair çok sayıda kitap yazıldı. Herkes okusun, öğrensin diye birkaçını belirtmek isterim. Umarım okursunuz. Bir kişi, bir kişi..
Onlar engerekler, çıyanlar, kan emiciler, katiller ve uşaklardır. Bizse halkız, işçiyiz, yoksul köylüyüz, aydınız. Yani hayat bizden yanadır, yarın bizlerden yanadır.
İyiyim. Ama nasıl bir iyilik? "Çakı gibiyim" diyemem. İyiyim işte. İçimi titreten hiçbir sevinç yok, başımı döndüren hiçbir mutluluk, derinden gülmeleri unuttum. Ama iyiyim. Üzüntüsü ve sızısı biraz kesildi ömrümün. Kimbilir kanım başka akıyor belki damarlarımda. Kimselere serzenişte bulunmayacak kadar katılaştı içim.
***
Eskiden hep şunu düşünürdüm: Taylan Özgür öldüğünde hayatın nasıl gene yürüdüğüne şaşar demek böyle olacak derdim. Senin ölümün gelirdi aklıma, yer yerinden oynar gibi gelirdi.
***
***
“İnsan ancak evinin içinde yalnız” diye başlıyor Marguerite Duras yazıya. Dışarıda yalnız olunmayacağını söylemek bu. Zaten de “ İnsan parkta yalnız değil. Ama evin içinde öyle yalnız öyle yalnız ki ara sıra kayboluyor” diyor.
***