Anne babası ayrılmış 8. sınıf öğrencisi İlay’ ı o yaz tatili için Anne Nilgün Hanım Kars’ ın Kunduzlu köyüne, teyzesinin yanına, yollamak ister. İlay başta istemese de sevgilisinin onu aldattığını öğrenince olanları unutmak için kabul eder. Yolculuk trenle yapılacaktır ve ona Fuat ile annesi eşlik eder. Trende Finlandiyalı bir adam ve telefonda konuştuları dikkatlerini çeker. Adamsa ser verip sır vermez. Kars’a varınca onu teyzesi karşılar. Traktörle köye varırken yolda sarı sisle karşılaşırlar. Eve varıp biraz dinlendikten sonra teyzesi Kutsiye Hanım sarı sisten, köye yakın altın arama madeninden ve şüphelerinden bahseder. Kutsiye Hanım, dedesinin babasından gelen Mavi Karga ile konuşma sırrını İlaya söyler çünkü bu sırrı devam eden kişi daha sonra İlay olacaktır. Çünkü teyzesi evlenmemiş ve çocuğu yok. Mavi karga ile de tanışır. Köyün yakınındaki altın arama madeni bir kamufledir. Aslında kargaların genini insana nakledip uzun ömürlü olmayı amaçlayan bir grup bilim adamı orada deneyler yapar. Sonuçta da gagası, ayağı değişmiş kargalar ve kopyalanmış kısa ömürlü insanlar ortaya çıkar. İlay ve teyzesi sayesinde olay ortaya çıkar. Fuat’ ın babası da içlerinde çalışan gizli bir bilim insanıdır ve o da bu suçu ortaya çıkarmada yardımcı olur. Sarı sis de köyden tamamen uzaklaşır. Laboratuvar kapatılır. Kopya insanlar İngiltere’ ye yollanır. Fuat ve İlay da arkadaş olurlar.