Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sosyolojik Düşünmek

Zygmunt Bauman

Sosyolojik Düşünmek Sözleri ve Alıntıları

Sosyolojik Düşünmek sözleri ve alıntılarını, Sosyolojik Düşünmek kitap alıntılarını, Sosyolojik Düşünmek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Normal" toplum kutsiyeti kalmadığı için ya da günahkârlığı yüzünden, bencilliğin ve açgözlülüğün hüküm sürmesi yüzünden, manevi değerler yerine maddi kaygıları geçirmesi, bireyin özgürlüğünü ayaklar altına alması, insanlar arasındaki mahremiyeti ve duygudaşlığı tahrip etmesi, insanlar arasında eşitsizliğe neden olması ve adaletsizliği şaha kaldırması, zorlama düşmanlıkları ve rekabeti teşvik etmesi ve istemesi vb. yüzünden kınanır.''
Sayfa 116 - Ayrıntı Yayınları / İnceleme - Araştırma Dizisi - İstanbul, 1999
Reklam
''Önyargı insanları, dış grubun amaçları söz konusu olduğunda, asla haklı görülmeyecek araçların kendi davalarının yürütülmesinde kullanılmasını onaylamaya iter.''
Sayfa 74 - Ayrıntı Yayınları / İnceleme - Araştırma Dizisi - İstanbul, 1999
Uzaklık coğrafi olmaktan çok zihinsel bir mesele olabilir.
Sayfa 150 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
''Seçme özgürlüğü kendi başına kişinin seçimlerini hayata geçirme özgürlüğünü garanti etmez, hele niyet edilen sonuçlara erişme özgürlüğünü hiç temin etmez. Özgür davranabilmem için, özgür iradeden başka kaynaklara da ihtiyacım vardır.''
Sayfa 37 - Ayrıntı Yayınları / İnceleme - Araştırma Dizisi - İstanbul, 1999
Bir grup içinde yaşarken, ben, kendimi kontrol etmek zorundayım. Benlik kontrol edilecek bir şeydir ve onu kontrol edecek olan benim...
Sayfa 45 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Benim bugünkü özgürlüğüm dünkü özgürlüğüm tarafından sınırlanmıştır; ben geçmişteki eylemlerim tarafından "belirlenmiş", yani şimdiki özgürlüğüm açısından kısıtlanmış olurum.
Sayfa 36 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Düşmanlarla savaşırız, dostları severiz ve onlara yardım ederiz; ama ne düşman ne dost olanlara ne diyeceğiz? Ya da hem düşman hem dost olanlara?
Ayrıntı Yayınları, Eylül 2014, Çeviri: Abdullah Yılmaz, epubKitabı okudu
Benim bugünkü özgürlüğüm dünkü özgürlüğüm tarafından sınırlanmıştır; ben geçmişteki eylemlerim tarafından "belirlenmiş", yani şimdiki özgürlüğüm açısından kısıtlanmış olurum.
Ayrıntı Yayınları, Eylül 2014, epubKitabı okudu
Kipling'in öyküsündeki kırkayağı düşünün... Kırk ayağının kırkını da rahatlıkla kullanarak güzel güzel yürürken karşısına çıkan bir dalkavuk, onun eşsiz hafızasına övgüler düzmeye başlar ve hiçbir zaman yirmi birinci ayağından önce on ikinci ya da otuz beşinciden önce yirmi dokuzuncuyu atmadığını söyler. Acımasızca özbilinç kazandırılan zavallı kırkayak artık bir adım bile atamaz olur.
Sayfa 26 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Günübirlik işlerimizin çoğunu oluşturan alışagelmiş ve tekdüze hareketlerimizi sürdürdükçe çok fazla kendimizi irdeleme ve çözümleme gereği duymayız. Yeteri kadar sıklıkla yinelendiğinde şeyler bildik hale gelirler ve bildik şeyler kendi kendilerini açıklarlar; soru ve kuşku doğurmazlar. (...) Aşinalık yalnızca sorgulayıcılığın ve eleştirinin değil, aynı zamanda yenilik arayışının ve değiştirme cesaretinin de en amansız düşmanıdır. Sosyoloji "sakinler" arasında kimsenin bırakın yanıtlamayı, sorulduğunu bile hatırlamadığı sorular sorarak rahat ve sessiz hayat tarzını bozar. Ansızın hayatın günlük akışı masaya yatırılır. Artık o yalnızca olası tarzlardan biri, tek ve eşsiz olmayan "doğal" olmayan bir hayat tarzı olarak görünür.
Sayfa 24 - Ayrıntı Yayınları Çeviren: Abdullah Yılmaz 7.Basım / 2010
''Duygusal bağlılık ile hesaplanmış öz çıkar yokluğunun tek ikamesi olan baskının etki gücü, giderilmesi imkânsız bölünmenin iki tarafı arasındaki uçuruma bağlıdır.''
Sayfa 131 - Ayrıntı Yayınları / İnceleme - Araştırma Dizisi - İstanbul, 1999
''George Simmel'in çok uzun zaman önce tespit ettiği gibi, yoğun bir nüfus ve çeşitlilik barındıran yaşadığımız dünyada bireyler sonu gelmez anlam ve birlik arayışında hep geri kalmaya mahkûmdur.''
Sayfa 146 - Ayrıntı Yayınları / İnceleme - Araştırma Dizisi - İstanbul, 1999
Huysuz biri olarak, beni kızdıran ya da sevdiğim ve özen gösterdiğim bir kişiyi iteleyip kakalayabilirim.
"Kendi başına" insan dünyasının ne olduğunu nasıl bilebiliriz? Yani, ekonomi, politika ya da sosyal politika biçiminde parçalanmadan önce ve böylesi bir parçalanmadan bağımsız olarak insan dünyasını nasıl bilebiliriz? Hiç kuşkusuz, bunu kendi hayat deneyimimizden öğrenmiyoruz. Kimse şimdi politika sonra ekonomi dünyasında yaşamaz; kimse İngiltere'den Güney Amerika'ya gitmekle sosyolojiden antropolojiye geçmiş olmaz ya da bir yıl daha yaşlandığında tarihten sosyolojiye geçmez. Eğer yaşarken böylesi alanları ayırabiliyorsak, eğer bu eylemin burada ve şimdi politikaya ait olduğunu diğerinin de ekonomik karakter taşıdığını söyleyebiliyorsak, bunun tek nedeni bize her şeyden önce bu tür ayrımlar yapmanın öğretilmiş olmasıdır. Dolayısıyla gerçekten dünyanın kendisini değil, dünya ile ilişkimizi biliriz
Sayfa 13 - Ayrıntı Yayınları Çeviren: Abdullah Yılmaz 7.Basım / 2010
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.