Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sosyolojik Yöntemin Kuralları

Emile Durkheim

Sosyolojik Yöntemin Kuralları Sözleri ve Alıntıları

Sosyolojik Yöntemin Kuralları sözleri ve alıntılarını, Sosyolojik Yöntemin Kuralları kitap alıntılarını, Sosyolojik Yöntemin Kuralları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Toplumsal hayat ne kadar değişken olursa olsun, onun kavranamazlığını ‘a priori’ olarak öne sürmeye hakkımız yoktur. Bir yönteme bağlı olarak yol alabilmemiz için, temel bilim­sel dayanaklarımızı kaygan değil, sağlam ve somut bir zemin üzerine inşa etmemiz gerekir. Toplumsal alana yaklaşırken de bilimsel araştırma için en elverişli zemini sağlayacak konumlardan hareket edilmelidir. Ancak bu yapıldıktan sonra, araştırmayı daha da ileriye taşıyarak insan aklının belki de asla tam olarak kavrayamayacağı dinamik ve değişken gerçekliğe süreç içerisinde aşama aşama vakıf olmak mümkün olabilir.
Sayfa 119
Bizim kendi üzerimizde bir baskı oluşturmaya muktedir olduğumuz doğrudur; eğilimlerimiz, alışkan­lıklarımız ve hatta içgüdülerimizi sınırlayabi­lir ve bunların gelişimini bastırma etkinliğiyle durdurabiliriz. Fakat bu bireysel bastırma et­kinliği, toplumsal baskıyla aynı niteliğe sahip değildir. Bireysel bastırma etkinliği merkez­den çevreye doğru ilerleyen bir sürecin ürü­nüyken, toplumsal baskı sonucu oluşan et­kinlikler çevreden merkeze doğru ilerleyen bir sürecin ürünüdürler. Yani bireysel bastırma etkinliği önce birey bilincinde işlenip daha sonra dışarıya tezahür etme eğilimindeyken; toplumsal baskı önce bireyin dışından gelip daha sonra bireyi kendi isteğine göre şekillen­dirme eğilimindedir.
Reklam
Bireyin boyun eğdiği bir otorite ola­rak toplumsal hayat eğer bireyin toplumsal olarak eyleyiş, düşünüş ve hissediş biçimleri­ne bu derece hükmedebiliyorsa, bunun sebe­bi, bu otoritenin bireyi aşan ve dolayısıyla da birey tarafından yönlendirilemeyen kuvvetlerin ürünü olmasıdır. Bireyin maruz kaldığı baskı, bireyin kendi içinden gelmez ve bu yüz­den de bu baskıyı açıklayabilecek şey, bireyin kendi içinde olup biten değildir.
Canlı hücrelerinin sadece kimyasal parçacıklardan oluşması gibi, toplum da sadece bireylerden oluşur. Fakat öte yandan, hayatın karakteristik fenomenlerinin hidrojen, oksijen, karbon ve azot atomlarının içinde (ayrı ayrı) yer almasının olanaksız olduğu da açıktır.
toplumların artardalığı geo­metrik bir çizgi ile ifade edilemez; aksine bu artardalık daha çok dalları değişik yönlere doğru büyüyen bir ağacı andırır
Ma­dem ki toplumsal fenomenlerin temel özelliği bireyler üzerine bir baskı icra etme gücüne sahip olmalarıdır, o halde bu fenomenler doğrudan doğruya bireyin bilincinden kaynaklanamazlar. Ve bu bağlamda da, sosyoloji psi­kolojinin uzantısı olamaz. Bu fenomenler bize ancak zor yoluyla ya da en azından üzerimiz­de az çok baskı uygulayarak nüfuz ettiklerin­den, bu fenomenlerin sahip oldukları zorlayı­cı gücün bireylerin doğasından farklı bir do­ğaya sahip olduklarını söyleyebiliriz.
Sayfa 209
Reklam
"Sosyolog, toplumsal dünyanın içine girerken, bir bilinmezin içine girdiğinin bilincinde olmalıdır ve kendini, henüz tespit edilmemiş olan yasalar tarafından yönlendirilen olguların arasında hissetmelidir."
Aldığım eğitimi kendim arzulamış değilim, fa­kat bugün beni ait olduğum toprağa bağla­yan her şey öncelikle bu eğitim vasıtasıyla bi­lincime yerleşmiştir.
Fakat, iddia edilecektir ki, toplumu mey­dana getiren öğeler sadece bireylerden ibaret­se, sosyolojik fenomenlerin kökeni de psiko­lojiktir. Bu şekildeki bir akıl yürütmeyle, bi­yolojik fenomenlerin de analitik olarak inor­ganik fenomenlerle açıklanabileceğine kolay­lıkla kanaat getirebiliriz. Gerçekten de, canlı bir hücrede, sadece işlenmemiş bir maddenin moleküllerinden başka bir şeyin bulunmadı­ğı kesindir. Fakat bu moleküller bir birleşiklik içindedirler ve bu birleşiklik, hayatı karakterize eden ve birleşiklik durumundaki öğelerin tekinde bile başlangıç aşamasında bulunması imkânsız yeni fenomenlerin nede­nini teşkil eder. Çünkü, bütün onu oluşturan parçaların toplamından ibaret değildir; bütün onu oluşturan parçalardan farklı özellikler gösteren, tamamen farklı bir şeydir.
Sayfa 211
Karmaşık bir toplumsal olguyu açık­layabilmemiz için bu olgunun gelişiminin bütününü tüm toplum türleri için ayrı ayrı incelememiz gerekmektedir. Bu bakımdan, sadece betimsel olmaktan çıkıp, olguları açıklamaya çalıştığı müddetçe karşılaştır­malı sosyoloji, sosyolojinin özel bir dalı değil onun bizzat kendisidir.
Sayfa 265
374 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.