Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sosyolojik Yöntemin Kuralları

Emile Durkheim

Sosyolojik Yöntemin Kuralları Gönderileri

Sosyolojik Yöntemin Kuralları kitaplarını, Sosyolojik Yöntemin Kuralları sözleri ve alıntılarını, Sosyolojik Yöntemin Kuralları yazarlarını, Sosyolojik Yöntemin Kuralları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sosyolog, toplumsal dünyanın içine girerken, bir bilinmezin içine girdiğinin bilincinde olmalıdır ve kendini, henüz tespit edilmemiş olan yasalar tarafından yönlendirilen olguların arasında hissetmelidir."
Paradoks­ların peşinden gitmek nasıl sofistliğin bir işareti ise olgulann paradokslar dayattığı noktada bu paradokslardan kaçmak da bilimde cesaretten ve inanç­ tan yoksun bir düşünüş tarzının belirtisidir.
Reklam
Durkheim’a göre teknolojinin gelişmesi ve makineleşme, eğer aile, okul, vb. kurumlar tarafından belli bir denetime tabi tutulmazlarsa, ahlaki ve toplumsal yapıları tehdit ederek, birtakım norm-dışı toplumsal form­ların ve bireysel eğilimlerin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Toplumsal olgu olarak nitelendireceğimiz şeyler, bireysel birtakım eğilimler değil kolektif düzeyde ele alınan bir sosyal öbeğin inanç, eğilim ve pratikleridir.
Sayfa 57 - Bordo mavi yayınlarıKitabı okudu
anne-babalar ile öğretmenler sadece bu toplumsal baskının temsilcileri ve araçlarından başka bir şey değildir.
Sayfa 57 - Bordo mavi yayınlarıKitabı okudu
baskının yerine geçen şeyler bizzat baskıdan türemiş şeylerdir.
Sayfa 56 - Bordo mavi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aslında normal koşullar altında tamamen zararsız olan bireyler bile bir topluluğun içinde, o topluluğun bir parçası olarak akıl almaz zalimlikteki eylemlere sürüklenebilirler.
Sayfa 55 - Bordo mavi yayınlarıKitabı okudu
215 syf.
·
Puan vermedi
Durkheim'ın "Sosyolojik Yöntemin Kuralları" kitabı, sosyolojinin nasıl bilimsel bir disiplin haline geldiğini ve nasıl çalıştığını ele alıyor. Kitapta, sosyolojinin nesnelliğe, veri toplamaya ve analiz etmeye dayalı bir bilim olduğunu vurguluyor. Durkheim, sosyolojik araştırmanın yöntemlerini açıklarken, toplumun yapısını, normlarını ve sosyal ilişkilerini anlamak için istatistiksel verilerin ve karşılaştırmalı analizin önemini vurguluyor. Ayrıca, sosyolojik araştırmaların toplumsal gerçekliği anlamak ve toplumsal sorunlara çözüm bulmak için nasıl kullanılabileceğini de tartışıyor.
Sosyolojik Yöntemin Kuralları
Sosyolojik Yöntemin KurallarıEmile Durkheim · Bordo-Siyah · 2013565 okunma
215 syf.
7/10 puan verdi
Kitapta Durkheim sosyolojiyi, pozitif bilimler olan fizik, kimya ve biyoloji gibi belirli sistematik temeli olan bilimler gibi bir bilimsel temele oturtur. Durkheim sosyolojiyi özellikle psikoloji ve biyoloji ile sürekli kıyaslıyor ve sosyolojide bu bilimlerde olduğu gibi net bir sebep sonuç ilişkisi bulmanın zor olduğunu belirtiyor. Kitabın bazı bölümleri, bilimsel yazılara aşina olmayan kişiler için sıkıcı olacaktır ancak sosyoloji bilimine ilgili olanların bu bilimin yöntemlerini öğrenmeleri için okumalarını tavsiye ederim.
Sosyolojik Yöntemin Kuralları
Sosyolojik Yöntemin KurallarıEmile Durkheim · Bordo-Siyah · 2013565 okunma
Gerçekten ne türde olursa olsun, tarihsel kuramların hem zorunlu hem de ge­çici mahiyetlerini, aynı zamanda da direnç güçlerini ve sonsuz değişebilirliklerini göste­rerek saygıyla fakat fetişizme kapılmadan na­sıl ele alabileceğimizi bize yalnızca sosyoloji öğretebilir.
Sayfa 272
Reklam
Sosyoloji­den, savunması beklenen tek şey, nedensel­lik ilkesinin toplumsal olgulara uygulanabilir olduğunu iddia eden ilkedir. Bu ilke, sosyolo­ji tarafından akılcı bir zorunluluk olarak de­ğil, ampirik bir önerme ve meşru bir tümeva­rımın ürünü olarak ortaya koyulmuştur.
Sayfa 270
Karmaşık bir toplumsal olguyu açık­layabilmemiz için bu olgunun gelişiminin bütününü tüm toplum türleri için ayrı ayrı incelememiz gerekmektedir. Bu bakımdan, sadece betimsel olmaktan çıkıp, olguları açıklamaya çalıştığı müddetçe karşılaştır­malı sosyoloji, sosyolojinin özel bir dalı değil onun bizzat kendisidir.
Sayfa 265
Şüphesiz, olguları sürekli yeniden gözden geçirmeye gerek var­dır, fakat düzenli olarak gösterilebilen bir ka­nıtlamanın sonuçlarını, aksi bir örnek çıkma­sı durumunda çöpe atmanın da hiçbir anlamı yoktur.
Sayfa 254
Şüphesiz, baskının her toplumsal olgu­nun karakteristik özelliği olduğunu kabul etmekteyiz. Ne var ki, bu baskı, insanın içine düştüğü tuzakları ondan gizlemeye çalışan bir tür ustaca inşa edilmiş sistematikten kaynaklanmaz; daha ziyade bireyin, kendisi­ ne hükmeden ve önünde boyun eğmek zo­runda olduğu bir güç karşısında bulunma­sından kaynaklanır. Bu güç ise insan irade­sinin kendisinin kurguladığı ve mevcut top­lumsal gerçekliğe eklediği bir uzlaşmacı an­laşmadan türemez, aksine gerçekliğin bağ­rından doğar ve verili birtakım nedenlerin zorunlu ürünleri olarak ortaya çıkar. Bu yüzden bireyi, bu güce kendi istenci ile itaat etmeye yöneltmek için birtakım hileli yollara veya baskıya başvurmaya gerek yoktur. Bu­nun için, bireye kendi doğal bağımlılık duru­munu ve bu bağımlılık durumundaki acizli­ğini hissettirmek yetecektir.
Sayfa 239
Hal­buki ne Hobbes, ne de Rousseau, temel göre­vi birey üzerinde egemen olup ona baskı uy­gulamak olan bir makinenin yaratıcısının bizzat bireyin kendisi olduğunu kabul etmek­ten doğan çelişkinin farkına varmış gözük­müyorlar. Belki de bu düşünürler, toplumsal sözleşme denilen aracı kullanarak bu çelişki­yi ustaca gözlerden uzak tutmanın bu çelişki­yi aşmak bakımından yeterli olduğunu düşü­nüyorlardır.
Sayfa 238
374 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.