Sünnet-i Seniye İktisad ve Tesettür Risaleleri Gönderileri
Sünnet-i Seniye İktisad ve Tesettür Risaleleri kitaplarını, Sünnet-i Seniye İktisad ve Tesettür Risaleleri sözleri ve alıntılarını, Sünnet-i Seniye İktisad ve Tesettür Risaleleri yazarlarını, Sünnet-i Seniye İktisad ve Tesettür Risaleleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslâm hükemasının Eflâtun’u ve hekimlerin şeyhi ve feylesofların üstadı, dâhi-i meşhur Ebu Ali ibni Sina, yalnız tıp noktasında, كُلُوا وَاشْرَبوُا وَلاَ تُسْرِفُوا âyetini şöyle tefsir etmiş. Demiş:
İlm-i tıbbı iki satırla topluyorum. Sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört beş saat kadar daha yeme. Şifa hazımdadır. Yani, kolayca hazmedeceğin miktarı ye, nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, taam taam üstüne yemektir.
Böyle tatlı, naif iktisad tabiri var mı ya canım Üstadım :)
Şimdi iki lokma farz ediyoruz. Bir lokma, peynir ve yumurta gibi mugaddî maddeden kırk para, diğer lokma en âlâ baklavadan on kuruş olsa; bu iki lokma, ağza girmeden, beden itibarıyla farkları yoktur, müsavidirler. Boğazdan geçtikten sonra, ceset beslemesinde yine müsavidirler. Belki, bazen kırk paralık peynir daha iyi besler. Yalnız, ağızdaki kuvve-i zâikayı okşamak noktasında yarım dakika bir fark var. Yarım dakika hatırı için kırk paradan on kuruşa çıkmak ne kadar mânâsız ve zararlı bir israf olduğu kıyas edilsin.
mugaddi: besleyici - müsavi: eşit - kuvve-i zaika: tad alma duyusu