Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Urallı Delikanlı

Sverdlov

Klavdiya Sverdlov

En Yeni Sverdlov Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Sverdlov sözleri ve alıntılarını, en yeni Sverdlov kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sverdlov'un çağrısı
Gözlüğünün arkasından, derin parlayan gözleriyle herkesin yüzüne bakıyordu Mihayloviç... Ama sesi, bir çağrıyı andırıyordu: "Yoldaşlar! Mutlakiyete karşı saldırıyı devam ettirelim! Askeri bir örgüt kuralım! Mücadele gruplarından yoldaşlar! Silahlarımızı kaldırın ve daha fazla temin edin. Ordu birlikleri arasında çalışalım, orduyu halkın tarafına çekelim!... Yaşasın devrim!..."
Tüm bunların sebebi fabrikaların, atölyelerin ve toprağın büyük bölümünün çalışanların, işçilerin değil bir avuç zenginin, kapitalistin elinde olmasıdır. İşçinin ise, kendini ve ailesini geçindirmek için nasırlı ellerinden başka bir şeyi yok. Peki, işçi ne yapmalı?
Reklam
Ayrılığımız uzadıkça, Yakov Mihayloviç’in aileye ve çocuklarına özlemi büyüdü. 27 Ekim 1914’te şöyle yazıyordu: “Çocukların resimleri gözümün önünde, masanın üstünde duruyorlar... Hayır, mutlaka çocuklarımı ve sevgili küçük karımı yeniden görmem gerekir. Sevgilim! Siz sevgililerimi düşünmediğim tek an geçmiyor... Yüreğim için sevgi ve değerli olan insanlara içten bağlı olma bilinci, beni mutlu ve neşeli ediyor... Evet, birbirini seven insanları birbirinden ayıran çıplak şiddet ve barbarlıktır. Böyle bir barbarlığın sona erdirileceğine güvenelim.”
“Yoldaşlar! Mutlakiyete karşı saldırıyı devam ettirelim! Askeri bir örgüt kuralım! Mücadele gruplarından yoldaşlar! Silahlarımızı kaldırın ve daha fazlasını temin edin. Ordu birlikleri arasında çalışalım, orduyu halkın tarafına çekelim!.. Yaşasın devrim!..
Durum, ağır yenilgiden sonra çalışmayı hızla yeniden düzene sokmanın olanaklı olmayacağı, belli bir dönem beklenmesi gerekecek gibi gözüküyordu. Ama işçi hareketinin gücü, sadece zaferlerin değil, tersine ağır yenilgilerin de deneylerinde pekişiyordu. Bu, işçi sınıfının en iyi temsilcilerinin parti bayrağı etrafında toplandığını gösteriyordu. Çünkü onlar, yenilgi günlerinde çarlık mutlakiyetinin ne anlama geldiğini ve “çarın merhameti”nin gerçekte nasıl olduğunu görmüşlerdi.
Daha önce de Yekaterinburg’ da beraber oturduğumuz gibi, Yakov Mihayloviç Sverdlov ve ben aynı yere taşındık. Nikah kıydırmamıştık. Çarlık Rusyası’nda bir devrimci için yasal evlilik öyle pek kolay değildi. Kiliseyi ve dini nikahı tabii ki reddediyorduk. Ama bütün bunlar bir yana, sahte kimlikle yaşayan birinin dini nikahta kendisini gerçek adıyla tanıtması, aynı anda tutuklanması anlamına geliyordu. Evliliğimizin kilise tarafından meşrulaştırılmamış olması bizi rahatsız etmiyordu. Bizim bağımız, çarlık döneminin bütün yasalarına göre tanınmış binlerce evliliklerden daha sağlamdı.
Reklam
Bolşevik Zekâsı
Yakov Mihayloviç, Yekaterinburg Kız Lisesi sınıf hocasının oğlu olan Petersburg Üniversitesi öğrencisi Lev Gerz’in komiteye verdiği pasaportu almış, Perm’e gidecekti. Ama Yekaterinburg’dan nasıl çıkacaktı? Şehrin küçük bir istasyonu vardı ve Perm’e giden trene de orada biniliyordu. İstasyonda normal olarak az insan bulunuyordu, ama orada Andrey’i
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.