Tarihi Yaşarken Yakalamak

Hasan Cemal

En Eski Tarihi Yaşarken Yakalamak Gönderileri

En Eski Tarihi Yaşarken Yakalamak kitaplarını, en eski Tarihi Yaşarken Yakalamak sözleri ve alıntılarını, en eski Tarihi Yaşarken Yakalamak yazarlarını, en eski Tarihi Yaşarken Yakalamak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çünkü tarihten ders çıkarmak da var; ille de yaşayarak öğrenmek» gerekmiyor cağımızda. Tarihi iyi bilmek, tarih bilincine sahip olmak, tarihten ders çıkara bilmek, günümüze ve geleceğe ışık tutabilir; demokrasi ve insan hakları yolunda bizi yanılgılardan koruyabilir.
Toplumun çok küçük birimlerinde atılıyor tohumlar.
Asit, Aliye Saray. Üç kız çocuğu. Onları cezalandırmış polis. Saçlarını kesmiş, kökünden. Çünkü tarladan patates çalmışlar ..• Ve sonra, ((Arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakarım> diye ağlamaları hıçkıra hıçkıra... Dramatize ettiğimi söyleyebilirsiniz. Biliyorum ülkede daha neler neler oluyor insanlığa sığmayan ve gizli kalabilen. Ama şunu lütfen akıldan çıkartmayalım hiçbir zaman: Her şeyin temel inde Aslı'nın. Saray'ın, Aliye'nin başına gelenler yatıyor. Birçok şey oralardan başlayıp bir karabasan gibi büyüyerek dalbudak sanıyor. Toplumun çok küçük birimlerinde atılıyor tohumlar.
Sayfa 18
Reklam
Birçok şey oralardan başlayıp bir karabasan gibi büyüyerek dalbudak sarıyor. Toplumun çok küçük birimlerinde atılıyor tohumlar. Onların başına gelenlere ilgisiz kalınırsa, herhangi bir tepki tomurcuklanmazsa içimizde, her şey bir yana, insanlıktan acaba nasıl söz edebiliriz!
Peki ama. siyasetin kapsamı bu kadar daraltılarak, siyasal katılım bu denli sınırlandırarak bu kadar çok «Siyaset yasağı» ile demokrasi nasıl olacaktır, demokrasinin özünü oluşturan uzlaşmalar nasıl sağlanabilecektir, söyler misiniz lütfen.
Devletin halka insanca davranması.. İnsanlık dışı eziyetlerin halkı devletten soğuttuğu... Bir ülkede insan hakları çiğnenerek toplumsal barışa varılamaz; sadece biçilecek fırtınaların rüzgârları ekilir.
Siyasal hayatımızda «dış mihraklar» deyimi, hiç dillerden düşmemiştir. Kimi politikacılarımız hoşlarına gitmeyen, ya da işlerine gelmeyen birçok olayı «dış mihraklara» dayandırmayı yeğlemişlerdir. Kimi zaman ufuklarının darlığından, kimi zaman da öylesini daha kolay bulduklarından bu yolu seçmişlerdir. Bugün de değişen bir şey yoktur ne yazık ki! «Dış mihraklar» yok mu? Hiç kuşkusuz var; aksi öne sürülemez. Türkiye'yi «istikrarsızlaştırmak» için çaba harcayan, demokrasiden tümüyle uzaklaştırmak ve ülke bütünlüğünü bozmak için sürekli plan yapan karanlık odakların varlığı yadsınamaz.
Reklam
28 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.