Tatar Çölü

Dino Buzzati

En Eski Tatar Çölü Gönderileri

En Eski Tatar Çölü kitaplarını, en eski Tatar Çölü sözleri ve alıntılarını, en eski Tatar Çölü yazarlarını, en eski Tatar Çölü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ama bir noktada, belki de içgüdüsel olarak, insan geri döner ve arkasında bir kapının kapanarak dönüşü olanaksız kıldığını fark eder. İşte o zaman bir şeylerin değişmiş olduğunun ayırdına varırız, güneş eskisi gibi kıpırtısız değildir, hızla hareket etmektedir; ne yazık ki, henüz bakmaya bile fırsat bulamadan, onun ufkun ucuna doğru hızla kaydığını, bulutların da gökyüzündeki mavi koylarda hareketsiz durmadığını, birbirlerinin üzerine çıkarak kaçtıklarını, iyice acele ettiklerini görürüz; zamanın geçtiğini ve günü gelince yolun zorunlu olarak son bulacağını anlarız.
Sayfa 48 - pdf
217 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap da sahafta bulduğum bir kitap. İnsanı, alışkanlıkları, yalnızlığı irdeliyor. Bizi biz yapan alışkanlıklarımız mıdır? Sevmesek bile alışkanlıklardan vazgeçilemez mi? Aile kimdir? Kanbağı mı kaderimizin yolumuza çıkardığı insanlar mı? Bir ideal uğruna tüm hayattan vazgeçilebilir mi? Gerçek nerde biter hayal nerde başlar? Yoksa tüm hayat aslında bir sanrı bir düş müdür? Genç teğmen Giovanni Drago Allah’ın bile unuttuğu Bastiani Kalesi’ne tayin olur. Bu ıssız yerdeki kaleyi görür görmez terketmeyi kafasına koyar. Orada yıllardır kalan askerleri anlayamaz. Ancak 4 ay sonra genç teğmen bu ıssızlıktan ayrılmak istemediğini farkeder. İnsanın kaderine teslim olmasını sorgulayan bu romanı bulup okumanızı tavsiye ederim. Kimbilir belki çölün kenarındaki bu ıssız kale sizin de ruhunuzu esir alır.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınları · 199113,4bin okunma
Reklam
"ZANNETMEK..."
- "... Başlangıçta hep böyledir... Yeni gelenler kazanır! Herkes için durum aynıdır, insan gerçekten güçlü olduğunu zanneder ama bu yalnızca yeni gelmiş olmanın yarattığı bir durumdur, sonunda diğerleri de sisteminizi öğrenir ve günün birinde bakarsınız hiçbir şey yapamıyorsunuz..."
"DÖNÜŞ İMKÂNSIZ..."
- "... Ama bir noktada, belki de içgüdüsel olarak, insan geri döner ve arkasındaki bir kapının kapanarak dönüşü imkânsız kıldığını fark eder. İşte o zaman, bir şeylerin değişmiş olduğunun farkına varırız, güneş eskisi gibi kıpırtısız değildir, hızla hareket etmektedir; ne yazık ki henüz bakmaya bile fırsat bulamadan, onun ufkun ucuna doğru hızla kaydığını, bulutların da gökyüzündeki mavi koylarda hareketsiz durmadığını, birbirlerinin üzerine çıkarak kaçtıklarını, iyice acele ettiklerini görürüz; zamanın geçtiğini ve günü gelince yolun zorunlu olarak son bulacağını anlarız..."
"İNATLA İMRENMEK..."
- "... Geceleri böyle geçirmek, uykuya sığınmamak, geç kalmış olma duygusuna kapılmamak, güneşin doğuşunu izlemek, insanın önünde sonsuz görünen bir zamanın bulunması ve bundan hiç kaygılanmadan yararlanması… Dünyada var olan onca güzel şey içinde Drogo inatla deniz kenarındaki o saraya, müziğe, saatlerin boşa harcanmasına, güneşin doğuşunun beklenmesine imreniyordu. Ne kadar aptalca görünürse görünsün, yitirdiği o barışçıl yaşamı en yoğun biçimde bunlar dile getiriyordu..."
"MELANKOLİK ÖLÜM..."
- "... Henüz genç ve sağlıklı bir bedene sahipken, zafer borularının öttüğü anda ölmek güzel olabilir; ama bir hastane koğuşunda uzun uzun acı çektikten sonra ölmek daha kötüdür herhalde, evde, sevgi dolu inlemeler, hafif ışıklar ve ilaç şişeleri arasında ölmek daha melankoliktir. Ama bilinmeyen, yabancı bir diyarda, sıradan bir han odasında, yaşlı ve çirkinleşmiş bir biçimde, dünyada, arkada hiç kimsenin kalmadığını bilerek ölmek kadar zor hiç bir şey olamazdı..."
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.