Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mimarlık ve Duyular

Tenin Gözleri

Juhani Pallasmaa

Tenin Gözleri Sözleri ve Alıntıları

Tenin Gözleri sözleri ve alıntılarını, Tenin Gözleri kitap alıntılarını, Tenin Gözleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gaston Bachelard'ın belirttiği gibi, "şair varlığın eşiğinde konuşur"
Öyle...
“Mimarlık soyu tükenme tehlikesi altındaki bir sanat haline gelmiş durumda.”
Reklam
Doğal malzemeler (taş, tuğla ve ahşap), görüşümüzün yüzeylerinden içeri girmesine izin vererek bizi maddenin sahiciliğine ikna eder
Sayfa 38
Mekan hafızadır.
"Binalar ve şehirler gerçekliğin şekilsiz akışını düzene kavuşturmamızı, anlamamızı, anımsamamızı ve nihayetinde kendimizi tanımamızı ve anımsamamızı mümkün kılar."
Mimarlık sınırsız mekanı evcilleştirir ve onda ikamet etmemize izin verir, ama aynı şekilde sonsuz zamanı da evcilleştirmeli ve zamanın sürekliliğinde ikamet etmemizi sağlamalıdır.
Sayfa 39
Göz uzaklık ve ayrılığın organıdır, dokunma ise yakınlık, içtenlik ve sevecenliğin.
Sayfa 58 - YEM YayınKitabı okudu
Reklam
Gözler felsefenin organik prototipidir. Gözlerin gizemi, yalnızca görmekle kalmayıp, kendilerini görürken görebilmeleridir.
Sayfa 20 - Peter SloterdijkKitabı okudu
Gözlerin gizemi, yalnızca görmekle kalmayıp kendilerini görürken görebilmeleridir
sineztezik etki.
Dokunsal ve tatsal deneyimler arasında hassas bir aktarım var­dır. Görme de tada aktarılır; bazı renkler ve ince detaylar oral duyumlar uyandırırlar. İncelikle renklendirilmiş parlak bir taş yüzey bilinçdışında dil tarafından duyumlanır.
Rezidans bunaltısı
Doğal ve tarihsel ortamların güçlü duygusal angajmanıyla karşılaştırıldığında, zamanımızın mimari ve kentsel ortamlarının kendimizi yabancı gibi hissettirmelerinin bir nedeni, çevre görme bakımından yoksul olmalarıdır.
Reklam
Ten, en eski ve en duyarlı organımızdır, ilk iletişim aracımız ve en etkili koruyucumuz. Gözümüzün saydam ağ tabakasının üzerinde bile dönüşüme uğramış bir deri katmanı vardır. Gözlerimiz, kulaklarımız, burnumuz ve ağzımızın atası dokunmadır. Dokunma diğer duyulara dönüşerek farklılaşmıştır; dokunmanın öteden beri "duyuların anası" olarak değerlendirilmesi bu olgunun tanınması gibi görünmektedir.
benim görüşümde, mimarlığın görevi, Merleau-Ponty'nin Cezanne'ın resimleri hakkında söylediği gibi, "dünyanın bize nasıl dokunduğunu görünür kılmak" dır.
Uyduruk bir düş dünyasında yaşatılmaktayız.
Mahrem yaşam duygumuzu yitirdik ve esasen evden uzakta kamusal hayatlar yaşamaya mecbur bırakıldık,
Ve bugün dünyamızda geçerli olan görmenin niteli­ğini çok eleştirel biçimde incelemeliyiz. Gündelik görmenin psiko­sosyal patolojisine ilişkin bir tanıya ve görsel varlıklar olarak kendi­mize ilişkin eleştirel bir anlayışa acil ihtiyacımız var.
Sayfa 22 - YEM Yayın 3. Baskı 2016Kitabı okudu
631 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.