Tarihçiye göre toplumlar, birbirlerine benzemeyen, birbirleriyle karşılaştırılamayan çok sayıda bireyler üretirler. Her toplumun yalnız kendisine uygun düşen fizyonomisi, kendi özel kuruluşu, hukuku, töresi, ekonomik örgütlenişi vardır. Filozofa göre ise tersine, oymaklar, kentler, uluslar diye adlandırılan bütün bu özel kümelenmeler, tam bir gerçekliği olmayan önemsiz ve geçici toplanımlardan başka bir şey değildirler.