Toplumsal Cinsiyet Tarihçiliği Nedir?

Sonya O. Rose

Toplumsal Cinsiyet Tarihçiliği Nedir? Gönderileri

Toplumsal Cinsiyet Tarihçiliği Nedir? kitaplarını, Toplumsal Cinsiyet Tarihçiliği Nedir? sözleri ve alıntılarını, Toplumsal Cinsiyet Tarihçiliği Nedir? yazarlarını, Toplumsal Cinsiyet Tarihçiliği Nedir? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Erkek olamanın ve kadın olmanın ne anlama geldiği, erillik ve dişillik tanımları ya da anlayışları, erkek ve kadın kimliklerinin temel nitelikleri, bunların hepsi kültürün ürünleridir."
"Toplumsal cinsiyet tarihçiliğinin temelindeki fikir şudur: Kadın veya erkek olarak tanımlanmanın ne anlama geldiğinin bir tarihi vardır. Toplumsal cinsiyet tarihçileri kadınlar ile erkekler arasındaki algılanan farklarla, ilişkilerinin yapısıyla, kadınların ve erkeklerin toplumsal cinsiyetli varlıklar olarak kendi iç ilişkilerinin doğası bağlamında zaman içindeki değişikliklerle ve tek bir toplumun geçmişteki belli bir dönemde sergilediği çeşitliliklerle ilgilenirler."
Reklam
Toplumsal cinsiyet tarihçiliğindeki bir diğer sorun ise, deyim yerindeyse, erkeğin boşlanmasıdır! Kadınların eziliyor, sömürülüyor ve ayrımcılığa maruz bırakılıyor olması, feminizmde kadının özne olarak rolünün vurgulanmasını doğurmuştur; bundan daha doğal bir şey olamaz.
Engels’in 100 küsur yıl önce ortaya koyduğu tespit hâlâ güncelliğini koruyor: “Üretken toplumsal emek dışında, özel ev işleriyle yetinmek zorunda kaldıkça, kadının kurtuluşunun, kadın-erkek eşitliğinin olanaksız olduğu ve olanaksız kalacağı açıktır. Kadının kurtuluşunun gerçekleşebilir bir duruma gelmesi için, önce, geniş bir toplumsal ölçekte üretime katılabilmesi ve ev işlerinin onu yalnızca çok önemsiz bir ölçüde uğraştırması gerekir.” Mutfak, temizlik işleri ve çocuk bakımı üçgeninde düğümlenen sorunların çözümünün kadınları derhal özgürleştirip kurtuluşa götüremeyeceği doğrudur, fakat kadınların sırtındaki bu yük kalkmadığı müddetçe özgürleşemeyecekleri daha da doğrudur. Bu üç sorun da üretim ilişkileriyle (bugün, kapitalizmle) doğrudan bağlantılıdır ve suya sabuna dokunmayan küçük reformlarla çözülmesi mümkün değildir. Bu köklü toplumsal sorunlar ancak farklı ezilen grupların mücadelelerini ortaklaştırdığı bir devrimci müdahaleyle çözülebilir.
Kuzey Suriye (Rojava)'de Kadın Milisler En Önde Savaştı
İspanya İç Savaşı çalışmaya başladığım ilk dönemlerde, ben de konuyla az çok ilgilenen herkes gibi kadın milis ve savaşçı kadın fotoğraflarına sık sık rastlıyordum. Safımızın haklılığına dair bir büyük anlatı oluşturmak adına çok önemli bir malzemeydi; tek kelimeyle, gurur vericiydi. Öyle ya, İspanya’da faşist cephede kadınlar geleneksel kalıplara
ABD’nin Soğuk Savaş projesi sadece silahlanmak, bombalamak, savaşmak üzerine kurulu değildi; Soğuk Savaş döneminde yirmiden fazla ülkeyi bombalayan ABD, bununla sınırlı kalmadı ve bir ideolojik bombardımanı da başlattı. Ne idüğü belirsiz bir anti-komünist ajandayla, geniş bir ideolojik ağ da kuruldu ve öncelikle düşman SSCB’yi anlamayı ve etkisiz hâle getirmeyi amaçlayan bir akademik ve entelektüel ortam yaratıldı. Entelektüellerin zaten Marksist ideolojiden giderek uzaklaştığı ortamda, kapitalizmi sorgulamayan ideolojilere belli oranda alan açıldı. Geniş kitlelerde yeni mücadelelere heves de artmışken, feminizm ve bilahare toplumsal cinsiyet tarihçiliği bu çatlaklardan sızarak kendine bir yer buldu.
Reklam
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.