Zafer Çarboğa’nın öyküleri alışılmış, klasik, modern ve postmodern öykücülükten çok farklı ve aynı zamanda çok katmanlı bir yapıya sahip. O’nun öyküleri geniş bir yelpazeden beslenmekte.
İyi bir edebiyatçı, edebî söylemci, farklı bilgi bloklarını kaleminin ince ucunu hem çekiç darbeleri hem de kanaviçe işleyen nazenin bir nakışçı gibi kullanır ve kelimeleri en derinlerden söküp getirir. Bu anlamda Çarboğa’nın öykülerini okurken felsefenin, sosyolojinin, psikolojinin, ekonomi politiğin, kültürel kodların nasıl iç içe geçirilerek işlendiğini göreceksiniz.