Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kanserin Biyografisi

Tüm Hastalıkların Şahı

Siddhartha Mukherjee

Tüm Hastalıkların Şahı Sözleri ve Alıntıları

Tüm Hastalıkların Şahı sözleri ve alıntılarını, Tüm Hastalıkların Şahı kitap alıntılarını, Tüm Hastalıkların Şahı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kapıyı çalmadan içeri giren hastalık olma şerefi, şimdi de kansere ait."
Sayfa 38 - Domingo YayıneviKitabı okudu
Gastrit, çok açık biçimde olmasa da, yüzyıllardır stres ve nevroza atfedilen bir hastalıktı. ("Dispeptik" sözcüğü, popüler dilde hâlâ sinirli bir yapı ya da kırılgan bir psikolojik durumu betimlemede kullanılmaktadır.) Öyleyse biraz daha ileri gidilirse, mide kanseri de sinirsel anlamda stresin serbest bıraktığı bir kanser, özünde Galen'in önermiş olduğu "hapsolmuş melankoli" kuramının modern bir çeşitlemesiydi.
Sayfa 286 - Domingo YayıneviKitabı okudu
Reklam
duyduğum sempatinin bile planlı ve robotsu bir yanı vardı.
Sayfa 4
Amansız derde ya amansız deva bulacaksın, Ya hiç dokunmayacaksın -William Shakespeare, Hamlet
Sayfa 1
On altıncı yüzyıl hekimi Paracelsus, bir zamanlar bütün ilaçların aslında kılık değiştirmiş birer zehir olduğunu söylemişti. Kanser hücresini yok etmek için yanıp tutuşan kemoterapi ise, köklerini bunun tam tersi bir mantıkla bulmuştu: Her zehir, kılık değiştirmiş birer ilaç olabilir.
Sayfa 91
Uygarlık kansere neden olmadı; ancak insan ömrünü uzatarak, kanserin bulunduğu delikten çıkmasına olanak tanıdı.
Sayfa 45
Reklam
Hipokrat, sanatın uzun, yaşamın kısa olduğunu dile getirir. Tip sanatı gerçekten de uzun sürelidir ve "yaşam kısa, firsatlar geçici, deney tehlikeli ve yargı da güçtür."
Sayfa 312 - Domingo YayıneviKitabı okudu
Varmus ve Bishop'un deneylerinin kanser genetiği üzerine yaptığı etki de işte tam bu türden, berraklaştırıcı ve nihai bir özelliğe sahipti. Varmus-Bishop deneyinin en önemli çıkarımlarından biri, kansere yol açan bir genin öncülünün (Bishop ve Varmus'un ifadesiyle "protoonkogenin"), aslında normal bir hücresel gen oluşuydu. Kimyasallar ya da X-ışınlarının etkisiyle gelişen mutasyonlar, hücrelere yabancı genler "yerleştirerek" değil, bu tür iç kaynaklı (endojen) protoonkogenleri etkinleştirerek kansere neden oluyordu.
Sayfa 367 - Domingo YayıneviKitabı okudu
HEGEL
İnsan, yalnızca yaşamını riske atarak kendisini özgür kılabilir.
Sayfa 206 - Domingo YayıneviKitabı okudu
Biliminsanları, genellikle geçmişi tarihçiler kadar tutkuyla inceler, çünkü geçmişe bu kadar bağımlı meslek sayısı azdır.
Sayfa 95
Reklam
...kanserin öyküsü, mücadele veren, başarılı-başarısız olan, bir kurumdan diğerine yer değiştiren doktorların öyküsü değil; mücadele veren, hayatta kalmakta başarılı ya da başarısız olan, hastalığın bir kıyısından diğerine yer değiştiren hastaların öyküsüdür aslında. Direnme gücü, yaratıcılık ve sağkalım becerisi -yani genellikle büyük doktorlara atfedilen nitelikler- aslında öncelikle hastalıkla boğuşanların kendilerinden çıkıp, onları tedavi edenlerde yansıma bulan özelliklerdir. Eğer tıp tarihi, doktorların öyküleri aracılığıyla yazılıyorsa bunun tek nedeni,katkılarının, hastalarının daha gerçek olan kahramanlıkları üzerine kurulu olmasıdır.
Sayfa 150 - Domingo YayıneviKitabı okudu
Acısını hafifletmek günlük bir iş, iyileştirmesi de tutkuyla bağlanılan bir umuttur. William Castle, 1950'de kan kanseri için yaptığı betimleme
Sayfa 11
Gastrite neden olduğu ve kişiyi kansere yatkın hale getirdiği görüşünü kanıtlamak için, bir insana özellikleri henüz bilinmeyen yeni bir bakteri aşılama düşüncesini haklı kılmaya çalışmak akla mantığa sığar mıydı? Deneyleri durma, aldığı proje desteği de tehlike noktasına gelmiş olan Marshall, 1984 Temmuz'unda, nihai deneyi uygulamaya karar verdi: "Deneye başladığım sabah, kahvaltıyı atladım. (...) İki saat sonra Neil Noakes, yoğun Helicobacter ekimi yapılmış dört günlük kültür kabını kazıyarak bakterilerin alkalin peptonlu su (bakterileri canlı tutmak için kullanılan bir tür et suyu) içinde dağılmalarını sağladı. Sabah saat 10'a kadar bir şey yemedim sonra Neil dörtte bir kadarı bulanık kahverengi sıvıyla dolu 200 mililitrelik beheri bana uzattı. Hepsini bir seferde içip günün geri kalanında yine bir şey yemedim. Karnımdan gurultular geliyordu gelmesine. Peki, bunlar bakteri kaynaklı mıydı, yoksa açlıktan mıydı?"
Sayfa 287
Tedavi umudu..
Onu kurtarmak için uçuruma doğru daha da fazla itmemiz gerekecekti. Ama, Carla için tek çıkış yolu, bu uçurumun içinden geçmekti.
Sayfa 18
İyimserliğe karşı değilim; ancak kendini kandırmayla ortaya çıkan iyimserlik beni ürkütür.
197 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.