Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Kültürü

Tuncer Baykara

Sayfa Sayısına Göre Türk Kültürü Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Türk Kültürü sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Türk Kültürü kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kültür, culture olarak latince kökenli bir fransızca kelime olarak XVIII yüzyıl ortalarında Voltaire tarafından kullanılmıştır. Voltaire'in buna yüklemek istediği anlam, "insan zekasının oluşumu, gelişimi, geliştirilmesi ve yüceltilmesi"dir.
Sayfa 5 - Akademi Kitabevi
Tylor'un 'culture'ü 1871'deki tarifi tarihî bir değer de taşımaktadır: “Kültür, yahut medeniyet, Insanoğlunun, bir toplumun üyesi olarak kazandığı bilgi, sanat, gelenek-görenek ve benzeri yetenek, beceri ve alışkanlıkları içine alan karmaşık bir bütündür.”
Sayfa 6 - Akademi Kitabevi
Reklam
Türk için milli varlığımız, bir başka değişle millî kimliğimiz, bir bakıma gelecekte var olmamızın, devam etmemizin bir göstergesidir.
Sayfa 8 - Akademi Kitabevi
Türk kültürü konusu, Türk için çok ama çok elzem olarak ele alınması öncelikli hususlardan birisidir. Türk insanının kendisine güvenini kazanması için sanıldığından çok ama çok gereklidir.
Sayfa 10 - Post Yayın Dağıtım
Kültür, "culture" olarak Latince kökenli bir Fransızca kelime olarak XVIII. yüzyıl ortalarında Voltaire tarafından kullanılmıştır. Voltaire'in buna yüklemek istediği anlam, "insan zekâsının oluşumu, gelişimi, geliştirilmesi ve yüceltilmesi"dir.
Sayfa 13 - Post Yayın Dağıtım
Malte-Brun, şöyle demektedir: "Avrupa'nın Asya, Amerika, hatta Afrika gibi büyük kütlesi yoktur. Nil veya Amazon gibi geniş vadimiz, Himalayar gibi silsilemiz, Okyanusya'daki gibi adalarımız da yok. Avrupa'da ne ziraatın kökeni, ne altın-gümüş gibi madenler var. Pek az tabiî varlığımız buluyor ve çokları dışardan geliyor. Ama insan zekâsı sayesindedir ki sadece orman ve demir madeniyle süslü bu kıta değişmiş, insanlığın merkezi ve kâinatın düzenleyicisi olmuştur.”
Sayfa 13 - Akademi Kitabevi
Reklam
Kültür A1
1. Linton: "Kültür bir toplumun tüm hayat biçimidir." (1945) 2. Sumer-Keller: "Kültür insanların içinde bulundukları hayat şartlarına uyumlarının toplamıdır."(1927) 3. Herskovits: "Kültür, çevremizin insan yapısı olan kısmıdır." (1948) 4. Marx: "Kültür, doğanın yarattıklarına karşılık, insanoğlunun yarattığı her şeydir."
Sayfa 15 - Post YayınlarıKitabı okuyor
II. Mahmud'un bütün bu girişimlerini, bir başka reformcu, Mehmed Ali'nin oğlu İbrahim Paşa tenkid ediyordu. Bailey'in belirttiği, N. Berkes'in de naklettiğine göre İbrahim Paşa şöyle demektedir: "Babıali, sivilizasyonu ters taraftan alıyor. Bir milleti kalkındırmanın yolu ona apolet ve dar pantalon giydirmek değildir. Kıyafet, topal bir insanı dimdik yapmaz. Kıyafetten başlayacakları yerde önce halkın kafasını aydınlatmak gerekirdi. Bize bakın: Biz her çeşit okul açtık. Gençlerimizi Avrupa'ya gönderiyoruz. Biz de Türküz; fakat biz, bize yön verecek güçte olan uzmanların tavsiyelerini dinleriz.”
Sayfa 19 - Akademi Kitabevi
Hiç değişmeyen Türk abazanlığı
Fransa kralı yaptığı konuşmada Türklerin medeniyet yolunda ilerlemelerine yardımcı olmak için onlara öğretmen teknik adam ve hekim göndermeye hazır olduğunu belirtti. Wanda'nın naklettiğine göre Türk süvari subayı karşılık olarak şu konuşmayı yaptı: "Majeste, bu yapacağımız hiç bir işe yaramaz, bu adamlar bizi sıkacaklar ve Fransa'dan da Avrupa medeniyetinden de bizi soğutacaklardır. Onların yerine majesteleri bize birkaç bin güzel, esprili ve afacan yosma gönderecek olsa onlar bizi daha kesinlikle medenileştireceklerdir, hatta Fransızlaşırız bile."
Sayfa 21 - Akademi Kitabevi
Türk kavramı
Tu-küe'nin aslının ne olacağı da eskiden beri bilginlerin zihnini kurcalamaktadır. Türküt (P. Pelliot), Türkü (Clauson) şekilleri yanında, Köktürk kitâbelerinde de geçen "Türük" şekli, daha doğru olsa gerektir. "Türük'ün daha eski şeklinin "Törük" olması gerekmektedir. Bu şekli ile kelime "Türemek"den gelmiş olsa gerek ki, türeyen, var olan, canlı yaratık anlamlarını taşımakta idi. Törük'den Türk'e doğru kelime, türkçenin kurallarına göre gelişirken anlam bakımından da gelişmiştir. Artık "Türk", VIII. yüzyıl Uygur Türkçesinde görüldüğü gibi, kuvvet anlamında iken, Kaşgarlı çağında, olgunluk, kemâl manasına gelişmiştir. Kelime ayrıca töreli, nizamlı anlamına da geliyordu. Günümüzde de, türkçe konuşan belirli geçmişe sahip, ayrı karakteristikler gösteren, insanların müşterek adıdır. Ve, daha alt isimlerin üzerinde, birleştirici bir hüviyet kazanmıştır. Zira günümüzde sadece Türkiye'de değil dünyanın diğer yörelerinde de aynı dili konuştuğumuz, aynı karakteristikler arzeden ve aynı kültüre sahip insanlar vardır. Anadolulu, Azeri, Türkmen, Özbek, Uygur, Karluk, Sibir velhasıl bütün bu alt-isimlerin üzerinde bir genel addır.
Sayfa 24 - Akademi Kitabevi
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.