Türkçe Kuran Çevirilerindeki Hatalar

Edip Yüksel

Türkçe Kuran Çevirilerindeki Hatalar Sözleri ve Alıntıları

Türkçe Kuran Çevirilerindeki Hatalar sözleri ve alıntılarını, Türkçe Kuran Çevirilerindeki Hatalar kitap alıntılarını, Türkçe Kuran Çevirilerindeki Hatalar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Salavat Getirme
33:56 ayetinde Allah ve meleklerin peygamberi teşvik ettikleri anlatılıyor ve sahabenin de peygambere destek olmaları emrediliyor. "Salli ala" ifadesi bu ayetten 13 ayet önce 33:43'te müminler için de kullanılıyor:Allah ve melekleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için sizi teşvik eder (yusalli aleykum). Allah, müminlere karşı çok merhametlidir (33:43). Demek ki Allah ve melekleri, sadece peygamberi değil, aynı zamanda müminleri de "selat" etmekte yani teşvik edip desteklemektedir. 9. surenin 103. ayeti çok daha ilginçtir. Bu ayet, "sallu ala" ve "yusalli ala" kelimelerinin anlamını daha da belirgin hale sokar. Bu ayette peygamberin de müminleri "salat" etmesi emredilir. Tıpkı 33:56'da müminlerin kendisini "salat" etmekle emredildikleri gibi... (Ey Muhammed), onların mallarından bir miktar sadaka al ki onunla onları temizleyesin ve ayrıca onları teşvik et (salli aleyhim); çünkü senin teşviğin onlar için bir tesellidir. Allah işitir, bilir(9:103). "Teşvik etmek, desteklemek" anlamına gelen "salli ala" ifadesini peygamber için bir dua, veya gece gündüz övmek anlamına kaydırdıktan sonra "benim ismim zikredildiğinde bana salavat getirmeyenin burnu yerde sürünsün!" veya "kim bana günde şu kadar kez salavat getirirse şefaatime hak kazanır" gibi hadisler uydurmuşlardır. Kısacası, Allah ve melekleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için müminleri teşvik (salat) eder (33:43).
Aybaşı Hali
Aybaşı halindeki kadının namaz kılmaması, oruç tutmaması ve Kuran okumaması da gerekseydi Allah bunu da belirtirdi. Zaten namaza engel olan haller Kuran'da iki ana madde halinde zikredilir. Tuvaletten gitmek ve cünüplük hali... Aybaşı halindeki bir kadın namaz kılmalıdır. İstediği an Kuran okuyabilir ve aybaşı halinden fazlaca rahatsız oluyorsa orucunu erteleyebilir. Zira hastalık durumunda bu ertelemeye ruhsat vardır (2:184).
Reklam
Nisa 34 Birinci Hata (kavvam)
Tüm meal yazarları söz birliği etmişcesine, "kavvam" kelimesini "yönetici, hakim" olarak çeviriyor. Halbuki bu kelimenin geçtiği diğer ayetlerde aynı anlamı vermiyorlar. Örneğin, aynı surenin 135. ayetindeki "kavvamine" kelimesine verdikleri anlamlar şunlardır: Diyanet: Allah için şahid olarak adaleti gözetin. 11 Süleyman Ateş: adaleti tam yerine getirerek Allah için şahitlik edenler olun. Osman Keskioğlu: Allah için şahit olarak adaleti gözetin. Ali Bulaç: . . . Allah için şahitler olarak adaleti ayakta tutanlar olun. 4:135' de geçen "kavvam" kelimesine "gözeten, tam yerine getiren, ayakta tutan" gibi anlamlar veren meallerimiz, neden 4:34' de geçen aynı kelimeye "hakim, yönetici" gibi farklı anlamlar vermektedirler?
Allah'ın elçilerini üstünlük yarışına sokarak bunun için hadisler uyduran insanlar, Allah'ın buyruğuna karşı gelerek elçilerini uydurma özelliklerle ilahlaştırmışlardır.
Türkçe meallerin hepsinde bulunan ortak yanlışların sebebini incelediğimizde karşımıza genellikle uydurma rivayetler ve hadisler çıkmaktadır
Ayet metninde "Kuran'el fecri" olarak geçen ifadeyi "sabah Kuran okuması" yerine "sabah namazı" olarak tercüme etmişlerdir.
Reklam
Nisa 34 (DaRaBa)
"Onları dövün" biçiminde çevrilen "idribuhunne" kelimesinin kökü "DaRaBa'' fiilidir. Herhangi bir Arapça sözlüğe bakarsanız bu kelimenin altında uzun bir anlamlar listesini bulacaksınız. Bu liste Arap dilinin en uzun listelerinden biridir. Denilebilir ki "DaRaBa" kelimesi Arapça'da en zengin anlama sahip kelimedir. O kadar çok çeşitli ve farklı anlamlara sahip ki sadece Kuran'da on değişik anlamda kullanıldığına tanık oluyoruz. • Seyahat etmek, dışarı çıkmak: 2:273; 3:156; 4:101 • Vurmak: 2:60,73; 7:160; 8:12; 20:77; 24:31; 26:63; 37:93 • Dövmek: 8:50; 47:27 • Ortaya koymak: 43:58; 47:27 • (Örnek) vermek: 14:24,45; 16:75,76;16:112; 18:32,45... • Muaf tutmak: 43:5 • Mahkum olmak: 2:61 • Kapamak, vurmak: 18:11 • Örtmek: 24:31 • Açıklamak: 13:17 Görüldüğü gibi, "DaRaBa" kelimesi Kuran'da bir çok farklı anlamlarda kullanılıyor.
Kuran, gelecek zaman ile ilgili haberleri genellikle geçmiş zaman kipi ile bildirir. Gelecekte olayın mutlaka olacağını ve o olaya Allah'ın tanık olduğunu vurgulayan bu anlatım biçiminin bir çok örneği mevcut: 39:68; 75:8,9; 25:30; 7:44-48; 6:128; 20:125,126; 23:112-114
[ Sana kadınların aybaşı halini sorarlar. De ki: "O bir rahatsızlıktır. Aybaşı halindeki kadınları bırakın ve aybaşından kurtuluncaya kadar onlara yaklaşmayın. Kurtuldukları zaman Allah'ın emrettiği yerden onlara varın. Allah, tevbe edenleri sever, arınanları sever (2:222) ] Hidayetimiz için herşeyi açıklayan Kuran, aybaşı halinin bütün hükmünü bu ayetle belirtir. Kuran'a göre aybaşı hali bir rahatsızlıktır ve bu süre zarfında kadınlarla cinsel ilişkiye girmek yasaktır. "Tahare" kelimesi Kuran'da bir kaç değişik anlama gelir. Örneğin: • Maddi temizlik: 25:48 • Manevi temizlik: 3:42; 33:3; 9:108; 56:79; 2:222 (son kelime) • Maddi ve manevi temizlik: 5:6; 22:26; 74:4 • Güzel, uygun: 2:232; 11:78; 33:53 • Kurtulmak, kurtarmak: 3:55; 2:222 (ilk iki kelime) Rabbimiz, aybaşı halini bir pislik olarak değil, bir eziyet olarak tanımlıyor. Öyleyse buradaki "tahare" kelimesinden türeyen "yetherne" fiilini "kurtulmak" diye çevirmek daha uygundur. Putperestler, aybaşı halini kadınlar için bir yüzkarası olarak değerlendirmişler, hatta bunun kadınlara ilahi bir ceza olduğunu iddia ederek hikayeler bile uydurmuşlardır. Mekke müşriklerinin bu anlayışı ne yazık ki uydurma hadisler yoluyla tefsir kitaplarına kadar sızmıştır. Kadınları hakir gören Emevi ve Abbasi uydurması hadisleri dini kaynak kabul edenlerin kadınlara ve aybaşı olayına bakışları elbette Kuran'dan farklı olacaktır.
Nisa 34 İkinci Hata
Ayetteki ifadenin kelimesi kelimesine çevirisi şöyledir: "Allah onların bazılarını bazılarına üstün kılmıştır."
54 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.