Büyükler, evrenin oluştuğunda en saf ışıkla dolduğunu,
bunun gölgelerde yaşayanları, yani Arumları kıskandırdığını
anlatırlardı. Kıskanmış, sonra da bütün ışığı
boğmaya karar vermişlerdi. îki gezegen arasındaki savaş
da böyle çıkmıştı.
Ormanın kenarı boyunca hareket eden bulanık bir ışıktan ibarettim. On üç milyar ışık yılı uzaktaki bir gezegenden gelme bir uzaylı olmak gayet muhteşemdi.
Bakışlarıma karşılık verirken nefesini tuttu. Anladığı yüzünden belli oluyordu. Eğer sormak istediğini bildiğim şeyi bana sorsaydı, her şey değişirdi. Her şey zaten değişmişti ama sorsaydı ona doğruyu söylerdim.