Vergilius’un Ölümü

Hermann Broch

Sayfa Sayısına Göre Vergilius’un Ölümü Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Vergilius’un Ölümü sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Vergilius’un Ölümü kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vergilius, hep kendi tarlalarının sımırlarında gezinmiş, her zaman kendi hayatının smnırboylarında kalmıştı; huzur nedir bilmeyen bir insan; ölümden kaçarken ölůmü arayan, eser vermek isterken eserden kaçan biri; bir âşık, ama yine de hep kovalanmaya yargili, gerek ic gerekse dış dünyanın tutkuları arasında yolunu kaybetmiş, kendi hayatına sadece konuk olabilmiş biri. Ve bugün. neredeyse būtūn güçlerinin sonuna vardığı noktada, kaçışının ve arayışımın sonunda, tam kendi kendinin üstesinden gelmişken ve ayrılmaya hazırken, böyle olabilmek için kendini aşabilmişken ve son yalnızlığı da üstlenmeye, iç dünyasında bu yalnızlığa uzanan yolda yürümeye artlk hazırken, kader onu bir defa daha eline geçirmiş, yalınlğı, köklerine dönmeyi, ic dünyayı ondan bir defa daha esirgemiş, dönüş yolunu yine değiştirmiş, bu yolu dış dünyanın alacasına doğru saptırmış, bütün hayatını gölgelemiş olan kötülüğe geri dõnmeye zorlamıştı Vergilius'u; sanki artlk kaderin Vergilius için saklı tuttuğu tek bir yalınlk kalmıştı - ölmenin yalınhığı.
Sayfa 3 - İtahki Yayınları
Kendime verdiğim söz, çok açıktı: Ancak günün birinde Vergilius'un Ölümü çevirisini tamamlayabildiğim takdirde ve o günden başlayarak kendimi çevirmen sayacaktım.
Sayfa 6 - Ahmet CemalKitabı okudu
Reklam
yeryüzü hayatının huzurunu seven biriydi; toprağa bağlı bir toplumda geçecek, sade ve güven dolu bir ömre uygun bir insan; kökleri gereği yerleşip kalmasına daha yüce bir kader gereği, yurdundan ne kopabilmiş ne de orada kalabilmiş biri; bu kader, onu ötelere, toplumun dışına sürüklemiş, kalabalıklar içersinde düşünülebilecek en çıplak, en kötü, en vahşi yalnızlığın içine atmıştı, onu kökeninin yalınlığından koparmış, uçsuz bucaksızlığa, gittikçe büyüyen bir çeşitliliğe doğru kovalamıştı; böylece büyüyen, sınırsızlığa açılan, sadece gerçek hayat ile arasındaki uzaklık olmuştu; evet, gerçekten de yalnızca bu uzaklıktı büyüyen: Vergilius, hep kendi tarlalarının sınırlarında gezin- miş, her zaman kendi hayatının sınırboylarında kalmıştı; huzur nedir bilmeyen bir insan; ölümden kaçarken ölümü arayan, eser vermek isterken eserden kaçan biri; bir âşık, ama yine de hep kovalanmaya yargılı, gerek iç gerekse dış dünyanın tutkuları arasında yolunu kaybetmiş, kendi hayatına sadece konuk olabilmiş biri..."
Sayfa 9 - ÖnsözdenKitabı okuyor
Ahmet Cemal
İçini kaplayan korku yüzünden kendi hayatına aslında sadece konuk olabilmiş biri değil miydim?
Sayfa 10 - ÖnsözKitabı okuyor
Romana başlamadan çevirmenine hayran kalmak....
çocuk olmama bile izin vermeksizin, beni geçmişinde çocukluğun bulunmadığı bir yetişkinliğe bir an önce adım atmaya zorlamış olan koşulların üzerimdeki yıkıcı etkilerini, hep kendi irademin dışındaki durumların tutsağı olarak yola devam etme zorunluluğu sonucu içimde zamanla iyice güçlenmeye başlamış olan bir tür aşağılık kompleksini ancak yalnızca kendi kurguladığım bir hayatı da yaşayarak etkisiz kılabilirdim.
Vergilius’a göre, olup bitenler karşısında eleştirel tutum almayan bir uğraş, sanat adını taşıyamaz; hele hele gerçekleri kısmen de olsa ‘perdeleme’ amacına hizmet eden çabaların sanatın çatısı altında yer alabilmesi imkansızdır.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.