Distopik karakterlerin günümüze evrilmiş, damıtılmış, filtrelemiş kurgulanmış halini çarpıcı bir şekilde sunuyor.
Fiziki yapısıyla ötekileştirilmiş annenin hem kendini hem de toplumsal adaleti arayışının içinde verdiği bazen absürt bazen haklı bazen de annelik güdüyle mücadelesi çok etkili. Oğlu Jordan'ın denizcilik tutkusu ve meyveleri keşfi, en çok da aşkı arayışının içinde kendini bulması müthiş bir kıvamla anlatmış. Bazı astral geçişler var yakalayınca güzel tebessümler ettiriyor. Bir anda 1600 lü yıllardan günümüzd astral geçiş ile kapitalizm eleştrisi yapabiliyor. Büyük bir ustalıkla yazılmış. Bir kez okuyup anlamak ikinci kez tadını çıkarmak için bile okuyabilirsiniz. Mitsel metaforlar ve distopik öğeler okuyucuyu düşündürüyor, analize yönlendiriyor.
Prenseslerin eşlerini öldürmesi, aşıklar şehri, yerçekimi şehri dudak uçuklatan türden anlatılar. Oldukça iyiydi. Keyifli okumalar.
