1980'lerin Kültürel İklimi

Vitrinde Yaşamak

Nurdan Gürbilek

En Eski Vitrinde Yaşamak Sözleri ve Alıntıları

En Eski Vitrinde Yaşamak sözleri ve alıntılarını, en eski Vitrinde Yaşamak kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oncelikle merhabalar arkadaslar itinayla onerecegim bir kitaptir soze
Kulanma şekli karanlık bir odada sözcüklerin akışına bırakın kendinizi
Kuşkusuz bir "özel hayat endüstrisi"nden söz etmek mümkün. Bütün diğer alanlar gibi öznelliğin alanı da bir kez kitle iletişim araçlarınca kuşatılınca, bundan bazı mesleklerin çıkması kaçınılmaz. Artık özel hayat gazetecileri, özel hayat dergileri, özel hayat sineması, özel hayat romanları, özel hayat şarkıları var; bunlar kendi dillerini, kendi görüntülerini, kendi imajlarını yarattılar. Ama bu süreci yalnızca bir pazar arayışıyla, bir endüstriyle açıklamak mümkün değil. Çünkü bütün bunlar bir özgürleşme vaadiyle birlikte varoldular. 80'lerde insanların yabancılardan uzak tuttukları alanın kapılan bir an için başkalarına, yabancılara açılırmış, kamusal alandaki boşluk mahrem olanın kamusal bir değer kazanmasıyla doldurulurmuş gibi oldu. İnsanlar bunda bir özgürleşme vaadi bulmasalardı, öznelliğin alanı bu endüstriye bu kadar kolay açıla- mazdı. Basın ya da medya bu kadar başarılı olamazdı.
Reklam
Acıyı vitrine çıkaranlar, her zaman öteki olmayabilir. Acı çekenlerin kendileri de artık yaşadıklarını seyirlik kılabiliyor.
Televizyon haberinin seyirciye verdiği en iyi haber aslında kötü haberdir. Çünkü buradaki esas haber kötülüğün dışarıda, seyircininse içerde, güvende olduğudur.
Sayfa 115Kitabı okudu
Birkaç yıl önce, bir arkadaşım bir soru atmıştı ortaya: "80'lerde festivallerin, hapishaneden yükselen çığlığı bastırmaya yaradığı söylenebilir mi?" Soru, orada bulunan herkese fazla sert, fazla dolaysız, fazla acımasız gelmiş olmalı. Kimse, kastedilmediği halde birden bir vicdan yoklamasına dönüşen soruyu cevaplamak istememişti. Ne söylense yanlış olacaktı. O zaman da soruyu soran, kendi sorusunu kendisi cevapladı: "Bunu söylemek yanlış olur, ama söylememek de yanlış olur."
Sayfa 14 - GirişKitabı okudu
80 sonrasında Türkiye'yi bir sis kapladı; birçok şey görünmez oldu. Sisin örttüğü insanlardı, ilişkilerdi, nesnelerdi. Sis dağıldığında, her şeyin net birer görüntü haline geldiğini fark ettik. Bakılanla kurulan ilişki aslen bir seyir ilişkisine, sözün kendisi bir vitrine dönüştü. Birçok şeyin gösterildiği için ve göründüğü kadarıyla varolduğu, sergilendiği için ve seyredildiği kadarıyla değer kazandığı bir toplum çıktı ortaya. Epeydir vitrinde yaşıyoruz hepimiz.
Sayfa 28 - Vitrinde YaşamakKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.