Kelimeler ile gerçek arasında bir uçurum vardır. Hiçbir kelime gerçeğin yerini tutmaz. Kelimeler gerçeğin uzak ve suni işaretlerinden ibarettir. Biz gerçeğe bizzat yaşayarak ulaşırız. Fakat onları anlatmaya kalkınca kullanıla kullanıla yıpranmış, bizim yaşantılarımıza tekabül etmeyen kelimelerle karşılaşırız.