Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anılar Kitabı

Yaşamak Hatırlamaktır

Ülkü Tamer

Yaşamak Hatırlamaktır Sözleri ve Alıntıları

Yaşamak Hatırlamaktır sözleri ve alıntılarını, Yaşamak Hatırlamaktır kitap alıntılarını, Yaşamak Hatırlamaktır en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gençseniz; çevrenizde düşlerinizin içine tüküren biri mutlaka vardır.
Rojbaş/ Günaydın!
Bütün Antepliler gibi. Güneş doğduktan sonra uyunmazdı. “Göbeğine gün değdi, uyan” derlerdi adama.
Reklam
"Öğrencilerden önce yoksulluğu görmüştüm sınıfta"
Aya ilk ayak basan kimdi? Collins mi, Armstrong mu, yoksa adını şimdi hatırlayamadığım üçüncü astronot mu? Çocuklara bunu öğretmem gerekiyordu. 1960'larda Okmeydanı'nda geceleri sinemada gazoz satarak, sabahları okula gelmeden kaynakçıda çalışarak evlerine ekmek parası götüren, beş dakika uzaklıktaki Şişli'yi bile görmemişöğrencilerime. Protein almaları için her gün et yemelerini söyleyecektim. Yirmi beş kuruş için sınıf basan kadınların çocuklarına.
Reklam
Aradığımız ortamlar...
Ama sıcacıktı ortam. Gösteriş yoktu. Kibir belirtileri yoktu. Yalınlık, içtenlik vardı.
Sayfa 180Kitabı okudu
"Hocam, niye evlenmediniz?" Her keresinde, bu soruyu ömründe ilk yanıtlıyormuş gibi, "Niye evleneyim?" derdi. "İyi bir kız alsak kıza yazık; kötü bir kız alsak bize yazık!"
İlgi uyandıran bir başka şair, Asaf Hâlet Çelebi, mikrofonu bırakır, sahnede bir aşağı bir yukarı dolaşarak "Mariyya"sını mırıldanırdı. Arada bir durur, fotoğrafını çeken gazetecilere, "Çekmeyiiiin, kendimi sirkte vahşî aslan gibi hissediyoruuuum," der, sonra şiirini okumayı sürdürürdü.
Reklam
Kıymet, Değer Ya Şimdi
Öğrencilerden önce yoksulluğu görmüştüm sınıfta. Çocuklardan çoğunun defteri bile yoktu. Kurşun kalemlerinin yonta yonta, 2 santim kalıncaya kadar kullanıyorlardı
Sayfa 240Kitabı okudu
Penaltı Golü
"Düzenli maçlar yapıyorduk artık. Kemal (Özer), Adnan (Özyalçıner), ben en has 'müdavim' lerdik. Adnan kalede oynuyordu. Kemal savunmanın belkemiğiydi. Memet Fuat, sırtında ceketi, orta alanda takımı yönetiyor, ayağına gelen topları milimetrik paslarla dağıtıyordu. Ben ise "gole giden bir panter" olarak koşturup duruyordum. Her keresinde 8-10 kişi oluyorduk mutlaka. Arada bir Demir Özlü, Ferit Öngören, Feridun Metin Aksın, Cemal Süreya, Edip Cansever de katılıyordu bize. Bir keresinde Asım Bezirci bile gelmişti." İşte o kafiyeli maç günlerinin birinde Cemal Süreya Memet Fuat'a bir teklifte bulunur. "Fuat, geç kaleye, üç penaltı atacağım. Üçü de gol olursa bizim bir arkadaşın şiir kitabını ücretsiz basacaksın." Memet Fuat bu hoş meydan okumayı kabul edip kaleye geçer ve başlar penaltılar. Cemal Süreya bu, Türk Şiiri'nin en incecisi, üç vuruşta da topu yollar ağlara şiirlerindeki gibi. Ama kaleci Fuat sözünü unutur. 1 yıl sonra Cemal Süreya'nın o arkadaşı başka bir yayınevinden yayınlatır kitabını. Hesapta olmayan 4. penaltı gölü o kitabın kapağındaki 5 kelimeyle gelir; Ahmed Arif - Hasretinden Prangalar Eskittim...
Bizim kuşak Varlık'la büyüdü. Her ayın 1'inde, 15'inde dergimizi elimize alınca yüreğimiz kıpır kıpır olurdu. Sayfalardan bize, bizden sayfalara edebiyat sevgisi akardı. Üçüncü hamur kağıt. Siyah-beyaz baskı. Çerçeveler içine sıkışmış şiirler. Arada desenler. Kapak içinde Yaşar Nabi'den "okura mektup". Neredeyse iki sayıda bir "kitap fiyatları çok yüksek" yakınmalarını yanıtlardı Yaşar Nabi: "Sinema bile 125 kuruş. Kitap, sinemadan ucuz. 1 lira. Üstelik kitabı saklayabilir, okumaları için arkadaşlarınıza da verebilirsiniz."
Ben sana teşekkür ederim, beni sen öptün Ben uyurken benim alnımdan beni sen öptün Serinlik vurdun korulara, canlandı serçelerim Sen mavi bir tilkiydin, binmiştin mavi ata, Ben belki dün ölmüştüm, belki de geçen hafta. Sen bana çok güzeldin, senin ayakların da.
En değer verdiğim ödül, bir çocuk kitabıma, Tele Yunus'a verilen ödül... Küçücük bir plaket. Neden mi değer veriyorum bu ödüle? Çünkü Seçiciler Kurulu çocuklardan oluşmuştu. O yıl yayımlanan kitapları okumuşlar, oylarını benim yazdığım kitap için kullanmışlardı. Bunu yaparken ne önyargıları, ne birtakım beklentileri vardı. Yazarları tanımıyorlar, arada bir onlarla buluşup kafa çekmiyorlardı.
230 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.