Sayfa Sayısına Göre Yaşamak Hatırlamaktır Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Yaşamak Hatırlamaktır sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Yaşamak Hatırlamaktır kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çok severdi annemi. Ona aşıktı. Annem de babama aşıktı. Yaşamlarının sonuna kadar sürdü bu aşk. Annemin, ölümüyle sonuçlanan uzun hastalığı sırasında babam onun hastanedeki odasında kaldı hep. Değil sokağa adım atmak, bir alt kata bile inmedi.
Babam “İpekçi Tahsin” diye bilinirdi. Ölümünden çok sonra tanıdığım yaşlı bir Antepli, “Senin baban iki şeyde öncülük etti; Antep’e iki şeyde öncülük etti; Antep’e iki yenilik getirdi” demişti. “İlki, ipekçiliği getirmesi. İpekli dokumacılığını o başlattı.”
“İkincisi?” diye sormuştum.
“Antep dışından gelin getirdi. Bir yabancıyla evlenen ilk Antepliydi.”
Yabancı. Yani Eskişehirli. Annem Eskişehirliydi. Babamın askerlik arkadaşı Halil Atılmaz’ın kız kardeşi. Antep’e gelen bu yabancı gelin akrabalar tarafından pek güler yüzle karşılanmamış. Babam da hepsiyle ilişkisini kesmiş.
Tekel fabrikasının müdürüydü Numan Bey. Gözleri görmez olmuştu ansızın. Geçirdiği ameliyatlar bir yarar sağlamamıştı. Her pazar babam mutlaka ziyaret ederdi onu. Giderken beni de götürürdü. “Ona asıl şimdi destek olmamız gerek” derdi. Elini Numan Bey’in gözlerinin önünde tutar, “Bir gölge falan görüyor musun?” derdi. “Galiba görüyorum” derdi Numan Bey. “Düzelecek, gözlerim açılacak” derdi babam. “Açılacak” derdi Numan Bey. Babam, onun bir gölge falan görmediğini, gözlerinin bir daha açılmayacağını biliyordu. Gölge falan görmediğini, gözlerinin bir daha açılmayacağını Numan Bey de biliyordu. Babam ona umut verirken, o da babama umut vermeye çalışıyordu.