1920'li yılların Sovyet Rusya'sında, baskıcı komünist rejim ve altında ezilen insanlar toplumsal idealler uğruna kullanılıyor ve kişisel olarak var olamıyorlar. Proletarya ve burjuva sınıfının sefaleti, gıda kuyrukları ve daha nicesi gözler önüne seriliyor kitapta. Dönemin siyasi yapısı, Rusyadaki değişimler, sürgün, hapis, çıkarlar için kullanılan ideolojiler ve daha bir çoğu Kira- Leo- Andrei üçgeninde yaşananlarla anlatılmış. Kitap sorgulatıyor çoğu zaman; ideallerin bittiği yer neresi? açlık mı sefalet mi aşk mı? ben çoğu zaman sarsılarak okudum kira gibi sıkışmış hissettim en çok da kiraya benzettim kendimi bir savaşçı olarak. onun sonu ise çok üzdü beni. bu roman, devlete, topluma kısacası herkese karşı bireyin romanı.