Yedi Derste Vicdan Muhasebesi
Yekta KopanYedi Derste Vicdan Muhasebesi Sözleri ve Alıntıları
Yedi Derste Vicdan Muhasebesi sözleri ve alıntılarını, Yedi Derste Vicdan Muhasebesi kitap alıntılarını, Yedi Derste Vicdan Muhasebesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ezbere bildiğimiz bir oyunun oyuncularıyız.
Sayfa 128 - Can YayınlarıKitabı okudu
Para değildi onun derdi; doğduğu bölgenin bir güçlü takımını birinci lige kadar çıkarmadıktan sonra para neye yarar ki?
Sayfa 56 - Can YayınlarıKitabı okudu
Mektup emek ister; yazarının elyazısıyla bütünleşmesi gerekir: Duygular ancak öyle yansır.
Sayfa 18 - Can YayınlarıKitabı okudu
İşlerimin nasıl gittiğini, hükümet hakkında ne düşündüğümü, dün akşam haber bültenini seyredip seyretmediğimi soracak. Ben ne dersem diyeyim, o kendi bildiği gibi konuşacak. Artık paranın hiç değerinin kalmadığını, bu politikacılarla hiçbir şeyin hallolmayacağını ve yeni duyduğu bir yolsuzluğu anlatacak.
Sayfa 104 - Can YayınlarıKitabı okudu
Bazı aşklar, önceki mutsuzlukların bedelidir, biz de bir bedel ödüyoruz birbirimize her gün biraz daha yaklaşarak.
Amasya'nın çarşısında izne çıktıklarında, ırmağın yanındaki kahvelerden birine kurulup demlikle çay söylerler ve Bahri, saatlerce maç anılarını, futbolun cilvelerini, oyunun kurallarını ve en çok da seyircilerin tezahüratlarını anlatırdı bu el bebek gül bebek büyümüş delikanlıya. Akşam üstleri mıntıka temizliği biter bitmez üniformalarının üstünü çıkarır, ağır botların ayaklarını yara yapmasına aldırmadan, atış alanının yanındaki arsada top koştururlardı. Bütün gün talimlerde kendilerine kök söktüren, mutfak nöbetinde iki patatesi derinden soydukları için tokatı basmaktan çekinmeyen astsubaylar, okudukları için nefes alışları bile erlerden farklı olan asteğmenler ve başka bir dünyanın insanıymış gibi yürüyen subaylar da bu maçlarda onlar gibi soyunur, onlar gibi top peşinde koşturur, onlar gibi terlerdi.
Hatta bir gün bölük komutanı da aralarına karışıp, "Durun bari ben de hakemlik yapayım," demiş, kıran kırana geçen maçı erlerin takımı kazanınca da bütün bölüğü tulumba tatlısı ziyafetiyle ödüllendirmişti.
Bu futbol öyle mükemmel bir şey ki, toprak ağasıyla matematik hocasını, dolmuş şoförüyle mirasyediyi, subayla eri, güçlüyle güçsüzü bir kılıyordu. Hayat denen savaşı kazanamasan bile futbol savaşını kazanabilirdin.
Sayfa 53 - Can YayınlarıKitabı okudu