Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yitik Paradigma: İnsan Doğası

Edgar Morin

Yitik Paradigma: İnsan Doğası Sözleri ve Alıntıları

Yitik Paradigma: İnsan Doğası sözleri ve alıntılarını, Yitik Paradigma: İnsan Doğası kitap alıntılarını, Yitik Paradigma: İnsan Doğası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dışardan Evlenme, İnsan Türünün Korunumu
Dışarıdan evlenme genetik karışımı nüfus yönünden genişletir, dolayısıyla da bireyler arasındaki farklılıkları artırır. Ama aynı zamanda grup içinde soy dallanmasını engeller ve sapiens'e değin yeni türler doğuran biyolojik et sürecini, etnik ve bireysel çeşitlenme süreci lehine durdurur. Nitekim türeşik bir alfa erkeği için alabildiğine dişiyi ve bilhassa da kızlarını dölleyerek, iki kuşak içerisinde yeni bir biyolojik-toplumsal grup yaratacak şekilde soybaşı olma imkânı kalmamıştır. Başka deyişle bireysel biyolojik mutasyon artık kapalı, küçük bir grup içinde gerçekleşmemekte, bu grup farklılığını kesinleştirememekte; bu farklılığı artırarak sonunda yeni bir tür ortaya çıkaracak başka mutasyonlar ortaya çıkamamaktadır. [...] Böylece dışarıdan evlenme etnik farklılaşmayı, bireysel tikelliklerin gelişimini desteklemiş ve bunu yaparken de insan türünün çok sayıda türler halinde parçalanmasını önlemiştir. Irkların ve etnik grupların farklılığına rağmen ve bu farklılıklar dolayımında, uçsuz bucaksız gezegene yayılmış insan türü eski toplum sayesinde birliğini muhafaza etmiştir.
Sayfa 153Kitabı okudu
Antropolojik Entegrasyon
En biyolojik olan faaliyetlerin -cinsellik, ölüm- aynı zamanda sembollerle ve kültürle en çok massedilen faaliyetler olduğunu nasıl görmezden gelebiliriz! Yeme, içme, boşaltım gibi en temel biyolojik faaliyetlerimiz normlara, yasaklara, değerlere, sembollere, mitlere, ritüellere; yani en alâsından kültürel olan şeylere sıkı sıkıya bağlıdır.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
Aşırı Karmaşık Sistem, Çok merkezlilik
Aşırı karmaşık bir sistem, örgütlenme yeteneklerini, bilhassa da değişim yeteneğini artırırken kısıtlamaları azaltan bir sistemdir. Dolayısıyla aşırı karmaşık bir sistem, daha az karmaşık, hiyerarşik ve daha az uzmanlaşmış bir sisteme nazaran daha katı bir şekilde merkezileşmiş değil, stratejik ve bulgusal yetenekler tarafından daha kuvvetle belirlenmiş, karşılıklı iletişime daha güçlü bir şekilde bağımlı bir sistemdir; ve bütün bu özellikler dolayısıyla da düzensizliğe, "gürültü"ye ve hataya daha açık durumdadır.
Sayfa 108Kitabı okudu
sapiens-demens
Güven verici ve rahatlatıcı sapiens kavramının ardına saklanan insanın gerçek yüzü ortaya çıkıyor. İnsan, yoğun ve kararsız bir duygusallığa sahip, gülümseyen, gülen, ağlayan, endişeli, kaygılı, oyuncu bir canlı; mest olan, kendinden geçen ve seven bir varlık; hayallerle dolu, ölümü bilen ama ölüme inanamayan bir yaratık; miti ve büyüyü yaratan, kendisine hayaletlerin ve tanrıların musallat olduğu, hayal ve vehimlerle beslenen, nesnel dünyayla daima kararsız ilişkiler içinde olan öznel bir canlı; hataya, gaflete açık, düzensizlik yaratan müfrit bir varlıktır. Ve hayali olan ile gerçek olan arasında gidip gelmelerin, kararsızlığın, istikrarsızlığın, ölçüsüzlüğün ve vehimlerin bir arada oluşuna, nesnel ile özneli, yanlış ile düzensizliği karıştırmaya delilik adını verdiğimize göre Homo sapiens'in Homo demens olduğunu görmek zorundayız.
Sayfa 102Kitabı okudu
ÖLÜM TÖRENLERİ
Ölüm törenleri, yokoluş fikrinin yarattığı travmayı yansıtır, dağıtır ve kovalar. Cenaze merasimleri, bilinen bütün sapiens toplumlarında, hem bir krizi hem de krizin aşılmasını; bir yandan buhran ve kaygıyı; öte yandan ümidi ve teselliyi ifade eder.
Dilden Kültüre
Şu halde dil sadece iletişim aracı değil; daha genel olarak toplumun karmaşık örgütlenmesidir. Keza dil, toplumun bilgi ve beceri birikiminin taşıyıcısı olan kültürel sermaye haline gelir. Böylece, toplumsal sistemle bütünleşmiş bir kültürel çekirdeklenme meydana gelir.
Reklam
Doğadan Gelen İnsan
Homo sapiens'in muazzam bir sıçramayla doğadan koptuğunu ve güzelim zekâsıyla tekniği, dili, toplumu, kültürü ürettiğini düşünürken, tersine doğanın, toplumun, zekânın, tekniğin, dilin ve kültürün hep birlikte, birkaç milyon yıllık bir süreç içerisinde Homo sapiens'i ürettiğini anlıyoruz. İnsanın hüviyeti bulanıyor. Faber mi, socius mu?
Yapay Mekanizma vs. Canlı Mekanizma
Hayal edilebilecek en mükemmel yapay mekanizma ile düşünülebilecek en temel canlı mekanizmalar arasındaki aşikâr fenomenal farkı paranteze alan Neumann, bu ikisi arasındaki yapı farkını ortaya çıkardı. Gerçekten de yapay bir mekanizma, kurulur kurulmaz bozulmaya başlarken canlı mekanizma zamana bağlı olmakla birlikte bozulmayan, hatta türetici olabilen bir mekanizmadır; yani karmaşıklığını artırmaya yetkindir.
Geri116
249 öğeden 241 ile 249 arasındakiler gösteriliyor.