Yüzyılın başında iki İstanbul vardı:
Asyalı İstanbul ve Avrupalı İstanbul...
Ikisini birbirinden ayıran sınır Haliçti.
Bu tahta köprüde, boyunlarında kum-
baralar asılı biletçilere para verilip gü-
neydeki yoksul İstanbul'dan, kuzeydeki
zengin İstanbul'a geçilirdi. Birkaç yüz
metrelik bu yol, insanları birkaç yüz-
yıl öteye, adeta başka bir tarih dö-
nemine götürürdü.