Yunan Mezalimi

Murat Özcan

Yunan Mezalimi Gönderileri

Yunan Mezalimi kitaplarını, Yunan Mezalimi sözleri ve alıntılarını, Yunan Mezalimi yazarlarını, Yunan Mezalimi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tecavüze uğrayan kadınlar arasındaki bir kadının birkaç yerinde yarası olduğu gibi gözleri de yarı kör bir duruma gelmişti. Tahkik Heyeti bu genç kadını da dinledi: Ben yangın başladığı vakit Çamoğlu Yusuf'un evinde oturuyordum. Üzerime bir Yunanlı atladı, herifi ittim. Beni dövmeye başladı. Yüzümde ve ellerimdeki yaraları o herif yaptı. Kandan bayılmıştım; ayıldığımda her yerim kan içinde ve ışığa bakamıyordum. Sonra evime gitmeye çalıştım. Sokakta yine o halde beni beş Yunanlı yakaladı ve sürüklediler. Çok ağladım, yalvardım fayda etmedi. Elcik köyünün yıkılması anında erkeklerin bir kısmı köyün mezarlığına kaçarken, kadınlar da tekke binasında toplanmıştır. Fakat kadınlar bu kutsal çatı altında da Yunanlıların tecavüzüne uğramışlardır. Kabak köyünde isimleri açıklanmayan iki bakire kız ve bir kadına köylülerin karşısında tecavüz edilmiştir. Bütün köy halkı bu olaya tanık olmuştur. Okçu köyünde isimleri açıklanmayan 20 kadın ve 10 bakire kıza sokak aralarında ve bahçe kenarlarında yapılan tecavüz, dayak ve işkence sonunda kadın ve kızların feryadını işiten köylü ağlamaktan başka bir şey yapamamıştır.
Sayfa 262
Yunan süvarileri bu köyde kafileler halinde kadınlara tecavüzde bulunmuşlar ve kimini bayırlara, kimini tarlalara sürüklemişlerdir. 14 Eylül akşamı guruba doğru bu köye 3-4 bin kadar tahmin edilen bir Yunan tümeni girmiş ve namusa tecavüz aynı anda başlamıştır. İsimleri tutanaklarda bulunan yedi genç kız onar kişilik kafileler tarafından ayrı ayrı Kavaklık ve Efeklik ismindeki kırlara götürülmüş ve oralarda bir süre tecavüze maruz kalmışlardır. Bu arada bir şahsın 12 yaşındaki kızı da Yunan askerlerinin tecavüzüne uğramıştır. Kör Oğlu'nun eşine de alevler içinde yanan evinin önünde tecavüz etmişlerdir. Bir çavuşun cesedinin önünde sekiz aylık hamile olan kadının üzerinden bir sürü Yunanlı asker geçmiştir. Yunanlıların bu şekilde teşkilatlanmasından da anlaşılıyor ki, daha Anadolu topraklarına adım atmadan burada yapılacak zulüm, vahşet ve soykırım girişimlerini çok evvelden planlamışlar ve bu gaye ile Anadolu Türk topraklarına ayak basmışlardı.
Sayfa 260
Reklam
Ertuğrul Gazi'nin türbesi üzerindeki sanduka kırılmak suretiyle kaldırılmış, mezarı kazılmış ve üzerinde asıllı duran büyük avize kırılmış ve dökülen kristallerden mezarı üzerine haç işareti yapılmış ve Kuran-ı Kerimler yırtılarak ayaklar altında çiğnenmiş, özetle türbe içerisine çeşitli pislikler dökülmüş ve bu olayı yazmamak ve Yunan vahşetine lanetler yağdırmamak mümkün değildir. Türbenin etrafında bulunan binalar tamamen yakılmış olmakla beraber Ertuğrul Gazi'nin muhterem eşlerinin kabri üzerindeki demir parmaklıklar tahrip edilerek kabir kazılmış ve birçok yerlerine put işaretleri konulmuş, Osman Gazi'nin vefat ettiği yeri gösterir abide yıkılmış ve etrafına kalemin yazamayacağı çeşitli pislikler dökülmüştür.
Sayfa 194
Ege'nin Gediz ve kuzeyi bölgesinde yer alan şehir, kasaba ve köylerinde işlenmiş olan Yunan zulüm, işkence ve vahşetini o tarihte çıkmakta olan "Hakimiyeti Milliye (Ulus) gazetesinin sütunlarında izleyelim. Gazete, Turgutlu, Alaşehir, Salihli, Menemen, Manisa ve köylerinde işlenen cinayet, vahşet ve tecavüzleri "13 yaşında bir kızcağızımıza yüz Yunan vahşisi tecavüz ve zavallı yavrucak inleyerek ölmüştür. Bir kadının memesi oyularak barut doldurulmuş ve ateşlenmiştir." başlığı altında vermektedir.
Sayfa 248