Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
KÜRK MANTOLU MADONNA [ ALINTILAR ]
“ Nedense hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendilerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isteriz. “ “ İnsanları, kendi cinslerinden biri
İş Bankası Kültür Yayınları, Maria Puder ve RaifKitabı okudu
Kader kimi zaman insanları,birbirleri için ne çok şey ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır;bazen de çok kıymetli zannettiği kişilerin aslında öyle olmadıklarını göstermek için onları kavuşturur.Nimetin varlığı ve kıymeti,onun yokluğunda hissedilir.
Reklam
İnsanın ömrü en kıymetli hazinesidir
بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم Ne kazanacaksa onunla kazanacaktır. O ömür ise dehr (zaman) den bir cüzdür. Onunla akmaktadır. Kârsız geçen her an, o güzel sermayeden heder edilen bir ziyan, bir hüsrandır. Bununla beraber senelerce kaybedilen bir ömür, içinde bulunduğu son bir lahzada kendisine ebedi cenneti kazandıracak güzel bir iş yapmaya muvaffak olabilirse, geçen, bütün kayıpları telafi ederek o zarardan kurtulmuş ve o insan için en şerefli şey ve bütün zaman ve lahzadan ibaret olmuş olur. Bu sayede insan, ömrünün içinde bulunduğu her saniyesini fırsat bilerek, onunla geçirmiş olduğu fırsatları kaza ile telafi etmeye bir dereceye kadar imkan bulur. Asr Sûresi: 1
Bazan iyi niyetler, akla gölge edermiş, kıymetli dostum. Hep o iyi niyetlerle yapılırmış, bazı büyük kötülükler.
Sayfa 148Kitabı okudu
Romantikleştirmeye gerek yok, ben mutlu olmak isterdim
Lev Tolstoy, Anna Karenina romanının ilk cümlesini şöyle kurar: "Mutlu aileler birbirlerine benzerler. Her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır. "Fransız düşünür ve romancı Simone de Beauvoir da "Mutlu insanların öyküsü yoktur" der. Bu söz İngilizcede daha meşhurdur: "Happy people have no stories" olarak. Hayalen ömrümüzün sona erdiği, cenazemizin kaldırıldığı günü düşünelim. Nasıl bir hayat yaşamış, ne tür imtihanları tamamlamış olmayı isterdik? Hiçbir engel ve zorluğun olmadığı bir ömür mü, yoksa amansız şartların üstesinden gelinmiş bir ömür mü? Bütün şartların lehimizde olduğu bir imtihanı kazanmak mı yoksa ortamın müsait olmamasına, çıkış yollarının kalmamasına, türlü zorlukların karşımıza dikilmesine rağmen kazandığımız bir imtihan mı daha değerli? 'Zor şartların üstesinden gelindiği bir ömür daha kıymetli' diye düşünenler için, hayattaki zorluk ve musibetler sabrın ve hatta şükrün vesileleridir.
İnsanlar,bu dünyada asıl yurtlarına doğru deniz yolculuğu yaparken bazı ihtiyaçlarını temin etmek üzere bir adaya uğrayan yolcular gibidir.Bu yolculardan bir kısmı ihtiyaçlarını giderip hemen gemiye döner ve en rahat yerlere otururlar; bazıları adanın güzelliklerine kapılıp oyalanırlar,bu yüzden gemiye geç geldikleri için hem uygun yerler bulamazlar hem de adadan topladıkları çiçekler, kıymetli taşlar yolculuk boyunca başlarına dert olur.Bir grup ise gemiyi büsbütün unutarak tabiatın çekiciliğine kendile­rini kaptırır ve geminin kalktığını bile fark edemezler;sonunda acılar içerisinde kıvranarak ölürler.İşte dünyanın çekiciliğine kapılarak ölümden sonraki hayatı unutanların akıbeti budur. "
Sayfa 17 - Hayygrup Yayıncılık
Reklam
O'nun (sav)hayatında tahammülün,halden hale geçmenin olmadığı hiçbir dönem yok.Fırtınalar içerisinde bir hayat...En güzel,en kıymetli hayat O'nunkiyse,ki bunda şüphe yok,o hayattan alınabilecek en önemli derslerden biri de kıymetli bir hayatın tahavüllerle ,fırtınalarla, değişim ve dönüşümlerle geçecegidir.
Kader kimi zaman insanları, birbirleri için ne çok şey ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır; bazen de, çok kıymetli zannettiği kişilerin aslında öyle olmadıklarını göstermek için onları kavuşturur.
İslam Filozofu Kindi, Gemi Yolcuları istiaresiyle şunu anla­tır: 'İnsanlar , bu dünyada asıl yurtlarına doğru deniz yolculuğu yaparken bazı ihtiyaçlarını temin etmek üzere bir adaya uğrayan yolcular gibidir . Bu yolculardan bir kısmı ihtiyaçlarını giderip hemen gemiye döner ve en rahat yerlere otururlar; bazıları adanın güzelliklerine kapılıp oyalanırlar , bu yüzden gemiye geç geldikleri için hem uygun yerler bulamazlar hem de adadan topladıkları çiçekler , kıymetli taşlar yolculuk boyunca başlarına dert olur. Bir grup ise gemiyi büsbütün unutarak tabiatın çekiciliğine kendile­rini kaptırır ve geminin kalktığını bile fark edemezler; sonunda acılar içerisinde kıvranarak ölürler . İşte dünyanın çekiciliğine ka­pılarak ölümden sonraki hayatı unutanların akıbeti budur . "
Sırf bunun için bile anneni bir ömür beslesem hakkını ödeyemem.Evet rıza göstermediği için kavuşamadık bunca sene ama annen bana öyle kıymetli hediye verdi ki.... Seni beklemek dünyanın en güzel bekleyişiydi. Hem insan bir şeyin sadece iyi yönlerini sevmez ki. Olumsuzluklarını da sever, zorluklarını da sever, kusurlarını da sever olumsuzluklarını da sever .Zaten kusurların ta kendisidir o sevgiyi güçlendiren şey. Hem biz birbirimize her şeyimizi kabul etmedik mi?.
Reklam
İslam Filozofu Kindi, Gemi Yolcuları istiaresiyle şunu anlatır: '1nsanlar, bu dünyada asıl yurtlarına doğru deniz yolculuğu yaparken bazı ihtiyaçlarını temin etmek üzere bir adaya uğrayan yolcular gibidir. Bu yolculardan bir kısmı ihtiyaçlarını giderip hemen gemiye döner ve en rahat yerlere otururlar; bazıları adanın güzelliklerine kapılıp oyalanırlar, bu yüzden gemiye geç geldikleri için hem uygun yerler bulamazlar hem de adadan topladıkları çiçekler, kıymetli taşlar yolculuk boyunca başlarına dert olur. Bir grup ise gemiyi büsbütün unutarak tabiatın çekiciliğine kendilerini kaptırır ve geminin kalktığını bile fark edemezler; sonunda acılar içerisinde kıvranarak ölürler. İşte dünyanın çekiciliğine kapılarak ölümden sonraki hayatı unutanların akıbeti budur. "
Sayfa 17
Kader kimi zaman insanları, birbirleri için ne çok şey ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır; bazen de, çok kıymetli zan­nettiği şeyin aslında öyle olmadığını göstermek için onları kavuşturur. Nimetin varlığı ve kıymeti, onun yokluğunda hissedilir.
Sayfa 172Kitabı okudu
Sultan iyileşince, ödül olarak benden ne istersem yerine getireceğini söyledi. Sanırım maddi değeri yüksek olan bir hediye bekliyordu herkes. Bir ömür rahat yaşamamı sağlayacak bir hediye beklerken onlar, ben saraydaki kütüphaneden faydalanmak istediğimi söyledim. Ortalık sessizleşti bir anda. Herkes şaşırmıştı. Ben sarayın kütüphanesini görmüştüm daha önce. O kütüphanede nadide eserler, hiçbir yerde bulamayacağım kıymetli el yazmaları vardı. Onları incelemek ve okumak istiyordum. Sultan gülümsedi benim teklifim karşısında. "Seni" dedi, "sarayıma hekim olarak alıyorum."
Bir kadını stratejilerle, ufak hesaplarla, önceden hazırlanmış laflarla tavlamaya kalkanlar birbirine doğru hızla hareket eden trenlerin baş döndüren gerilim ve cazibesinden kendilerini ömür boyu mahrum bırakanlardır.
Sayfa 131Kitabı okudu
878 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.