Die Leute hier wissen nichts und haben von nichts eine Ahnung, am wenigsten von Musik.
Sayfa 49 - CidebKitabı okudu
Meine Freunde will ich! Ich will einmal wieder min meinen Freunden spielen.
Sayfa 24 - CidebKitabı okudu
uykusuzlukla birleşen bitkinlik, eşine az rastlanır bir işkencedir.
Sayfa 62 - dkKitabı okudu
çöküntünün rüzgarı karışık yönlerden eser, ışığı da solgundur.
Sayfa 31 - dkKitabı okudu
çöküntü, bir ruh kargaşasıdır; kişinin benliğine -yatıştırıcı aklına- öylesine garip acılarla, kaypak yöntemlerle yüklenir ki tanımını yapamazsınız.
Sayfa 19 - dkKitabı okudu
kafamın dağınıklığıyla boğuşma çabam -aylardır sürdürdüğüm bir çaba- ölümcül bir sonuç verebilirdi.
Sayfa 15 - dkKitabı okudu
Trikopis, "Beni yaverlerim dahi yalnız bırakarak yanımdan kaçtılar. Ben intihar etmeliydim" deyince, M. Kemal Paşa, İsmet Paşa'ya hitaben, "Kumandanlar yorgundur. Kendilerinin istirahatlarını temin buyurursunuz" deyince ayağa kalktılar. İsmet Paşa ile Yunan kumandanları da ayağa kalkarak Atatürk'ü başlarıyla selamladılar. Atatürk birer birer ellerini sıkarken Trikpois'e, "Bizim misafirlerimizsiniz, her suretle emin ve müsterih olabilirsiniz. Bir arzunuz olursa bize bildiriniz" dedi.
Trikopis İstanbul'da bulunan refikasını (eşini) hayat ve sıhhatinden haberdar etmek istediğini rica etti. Paşa da adreslerinin öğrenilmesini ve bir gün sonra Hilal-i Ahmer (Kızılay) vasıtasıyla ricalarının yerine getirileceğini emir buyurdular.
Ben bir makale yazdım diye başım belaya uğrayacaktı. Ancak muazzam bir caminin ortasında zehir kusanlara bir şey yapmıyorlar.
Kronik Kitap ( 2019 )Kitabı okudu
Gerçekten gülebilmek için dertlerinizi anlamalı ve onlarla oynayabilmelisiniz.
-Charlie Chaplin
Sayfa 117Kitabı okudu
Chaplin Londra'dan ayrılırken
Kendisine tuttuğu küçük bir odada Londra'daki ilk yalnız gecesinde penceresinden dışarı baktığında sokakların artık ona evi gibi gelmediğini hissetti. O ağaçlar, o sokaklar, o park ona sadece geçmiş anıları hatırlatıyordu. Her şey yolunda olmasına rağmen kendisini orada bir türlü huzurlu hissedemiyordu. Kaldırımda uyuduğu geceler, annesinin ayakkabılarına muhtaç olup sokakta hızlı hızlı adımlarla çorba almaya gittiği günler, yaşanan her şey onunla geziyordu o sokaklarda.
Sayfa 61Kitabı okudu
Onun dünyası bu ışıklardı. Bu ışıklar ona hayat veriyordu.
Sayfa 55Kitabı okudu