Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
İnsan dini için, canı için, toprağı için vuruşabilir, lâkin mide için vuruşmak bizim kitapta yazmaz.
Dünya'nın 5. Önemli Harem-i Şerifi
Hazreti Ömer (r.a.) zamanında 639 senesinde şehir merkezinde yer alan en büyük ibadethane olan Martoma Kilisesinin yerine yapılmıştır. Ardından 1091 senesinde Büyük Selçuklu Hükümdarı olan Melikşah'ın emriyle çok sayıda tadilat yapılarak bugünkü şekli verilmiştir. Ulu Cami dünyanın hem dinler açısından hem de eski mabed açısından beşinci mabedgahıdır. 1. Kabe, 2.Mescidi Nebevi, 3.Mescid-i Aksa, 4.Suriye Şam Emevi Cami, 5.Diyarbakır Ulu Cami'dir.
Reklam
Ömrümü sizin hayatınızla birleştirsem dini taassubumuz ile milli duygu ve deşüncelere aldırmazlığınız arasında benim ateşim sönecek ve ben kaybolacağım. Halbuki milletimin benim gibi aydın kadınlara ihtiyacı pek çoktur.
Sayfa 66 - Bilge/Kültür•sanatKitabı yarım bıraktı
En zor ibadet, gönül kazanmaktır. En büyük günah kalp kırmaktır... Hz. Ömer(r.a)
M.Ö 1. yüzyıl dolaylarında dünya tıka basa tanrılarla doluydu. Bunlardan binlercesi itişip kakışmakta, birbirleriyle rekabet etmekte ve kaynaşmaktaydılar. Birçoğu da göz açıp kapayıncaya dek sahneden kaybolmaktaydı.
Kısacası kimseye kanmayın!
Aldanma insanların samimiyetine! Menfaatleri gelir her şeyden önce.. Vaad etmeseydi Allah cenneti; O'na bile etmezlerdi secde!. MEHMET AKİF ERSOY
Reklam
Unutulmamalıdır ki toprağı vatan yapan, ona anlam kazandıran şehitlerdir. Şehidi olmayan toprak, henüz vatanlaşamamış olmanın öksüzlüğü ve çoraklığını temsil eder. Enbiyâ yurdu bu toprak; şühedâ burcu bu yer; Bir yıkık türbesinin üstüne Mevlâ titrer. Dışı baştan başa bir nesl-i kerîmin yâdı; İçi boydan boya milyonla şehid ecsâdı. (Safahat, s. 165) Daha kuvvetleniyor kanla sulanmış toprak Ekilen gövdelerin hepsi yarın fışkıracak." (Safahat, s.150)
Gerçek Vatan Sevgisinin Ne Olduğunu Öğretti Bize Çanakkale Mektebi! Gençler, öleceğini bile bile Çanakkale Savaşı'na: "Anam beni vatan için doğurdu!” nidasıyla koşarak giderken onları doğuran analar, ağız birliği ederek: “Minareden ezan sesi kesilecekse, caminin kandilleri sönecekse öl de asla geri dönme!" diye feryat ediyorlardı ağladığını hiç göstermeden, üstün yüreklilikle!..
Sayfa 157Kitabı okudu
Şehitlik, kahramanın ölümü değil, ölümün kahramanlığıdır. Edebiyatımızda Çanakkale şehitlerine şiirle en anlamlı âbideyi diken merhûm Mehmet Akif, kutsalları uğrunda can verenleri selamlarken şöyle der: Siz ey başındaki destân etmeyip de fedâ, Onunla âlem-i lâhûta yükselen şühedâ! Ne mutlu sizlere: dünyâda çok ölüm gördüm; Tahattur etmiyorum böyle kahraman bir ölüm. (Safahat, s. 259)
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Mehmet Akif Ersoy,  şanlı tarihimizin en büyük milli şairi, bütün hayatını devletine, milletine adamış, iman ve ahlâk bakımından çok değerli, örnek bir fikir adamıdır. Milletine İstiklâl Marşı'nı hediye eden şairimiz, vefatının üzerinden yıllar geçtikçe, kıymeti daha iyi anlaşılmaktadır. "Mehmed Âkif" olmak kolay değildir. Her şeyini inandığı dava uğruna feda etmiş, elinden gelenin fazlasını karşılık beklemeden yerine getirmiştir. Şairimizin bu kitapta 54 tefsir yazısı ve 9 vaaz konuşmasının tamamı bir aradadır. 1912-1913 yılları arasında yazdığı kısa tefsir yazıları, 1910-1920 senelerinde, cami kürsülerinde ve halk arasında yaptığı konuşmalar, verdiği vaazlar bulunuyor. Balkan harbi ve 1. Dünya Savaşı'nın o ağır, zorlu, var olma mücadelesinin verildiği dönemde, şairimizin cami kürsülerinden, halkı düşmana karşı milli uyanışa davet etmesi, bilinçlendirmesi, onun ne denli bir vatan, millet sevdalısı bir zat olduğunun en açık delilidir. Yüce Allah, vatan millet sevgisi, din kardeşliği gibi yüksek duyguları, dinimizi yaşama ve hizmet edebilme gayretini bizlere de nasip eylesin. Âmin.
Mehmet Akif Ersoy Tefsir Yazıları ve Vaazlar
Mehmet Akif Ersoy Tefsir Yazıları ve VaazlarM. Ertuğrul Düzdağ · 201615 okunma
Reklam
Çanakkale Zaferi neden "İmanın Zaferi” idi, neden günümüzde de böyle kabul edilmelidir? Bilindiği üzere müminler daima “Düşmanlarınız için gücünüz yettiğince kuvvetli hazırlıklar yapınız!" (Enfal, 8/60) emr-i ilâhisine uygun bir şekilde güçlü ve hazırlıklı olmalıdır. Sultan II. Abdülhamid de saltanatı yıllarında, düşmanların bu boğaza saldıracaklarını öngörerek Çanakkale'de yeni tabyalar inşa ettirmiş ve buraları devrin en gelişmiş silahları, toplarıyla donatarak tahkim ettirmiş, "devlet-i aliyyenin gücü yettiğince” kuvvetli hazırlıklar yaptırmıştı.
106 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.