Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
d
Distopik Kurgu
Kerim,sevdikleriyle içeceği bir bardak sıcak çayın hayalini kurarken bir patlamayla kıyameti yaşamıştı . Ürpertici karanlık,duyularını yitirmesine sebep oluyordu.Birileri dünya ve insanlar üzerinde oyuna başlamıştı. Ölmüş olmayı isteyecek kadar umutsuzdu. Hızla dünya değişiyordu. Kara bir delik tüm dünyayı büyük bir iştahla yiyordu.Kıyametten sağ
Vejetaryen olduğum için kitabın ismi ilgimi çekti. Yazarı üniversiteden hocammış dersleri pek zevkli geçerdi. Vejetaryen distopya kurgusu olduğunu anlayınca evreni ve hikayeyi merak ettim. Açıkçası beni hayalkırıklığına uğrattı. Kitabın bende genel hissiyatı gençler için hikayelerle usul hukuku serisinin ceza muhakemesi cildiymiş gibiydi. Karakterler durduk yere usul hukuku bilgisi serpiştiriyor diyaloglara ve bu diyalogları çok yapaylaştırmış. Gençler için serisi gibi dememin sebebi de tam olarak bu hikayeye değil hikayede yeri geldi diye verilen bilgilere odaklanan didaktik diyaloglar. Ali karakterinin kendi içinde tartıştığı "et"ik ikilem olsun tanrı inancı vs. Gibi felsefî tartışmalar olsun yine çok basit düzeyde ve yapay ikilemler gibi hissettirdi çünkü gerçekte karakterin içinde bir ikilem bile yok. Çoktan kararını vermiş ve rn ufak rahatsızlık duymuyor. Bu tartışmalar sadece toplumu eleştirmek için bir araç olarak kullanılmış. Olay örgüsü, karakterler de oldukça zayıf özellikle Ali'nin kızıyla olan probleminin altı hiç doldurulmamış. Kızını çıkarı var diye sevmiyor ve torunları için katlanıyor. Bunu kitapta defalarca üstüne basa basa yazmış yazar ancak bilgi olarak vermiş. Sebepleri hikayeye yedirilmemiş. Ayrıca Ali, Ali'nin düşüncesi dışında objektif olarak hiçbir bilgiye sahip olmadığımız damadı da kendi kafasındaki düşünceyle tersleyerek iyice bir antipati uyandırıyor. Kendisi çok da sevilesi bir baba gibi gelmedi bana. Görüşleri zaten taban tabana zıt olan karakteri de sevemeyince hikayede benim açımdan elle tutulur hüçbir şey kalmadı.
"1984" yorumum
Sırada yazacağım 5-6 incelemenin notlarını kaybettiğim için, kitapları okuduğum tarih ve incelemesi, incelemesini yazdığım tarihler maalesef kayıp. Hatırladığım kadarı ve güncel düşüncelerim ile yazacağım.
1984'ü okuduktan sonra ilk söylediğim şey "oh iyi ki tahmin ettiğim gibi bitmedi" olmuştu, fakat okuyan çoğu insanın benim
"Fahrenheit 451" yorumum
Öncelikle bu muazzam kitabı okuma süremin bu kadar artmasının tek sebebi kitabın akıcılığı ile alakalı değil, araya bir rahatsızlığın girmiş olması. Yoksa su gibi bir kitap gerçekten. Kitabın evrenine o kadar kapılıyorsunuz ki okurken bütün olayları kendiniz yaşıyor gibi korkuyor, tedirgin oluyor, rahatsız oluyorsunuz. Bir distopik bilim-kurgu romanı olmasına rağmen gerçek Dünya'dan hiçte uzak olmayan bir eser. En azından anlattığı fikirler doğrultusunda bizim Dünya'mıza çok yakın. İnsanın ciddi anlamda ufkunu açan bu eseri her yaştan her insan okumalı, değişim için asla geç değil. Kitabın son söz kısmında Harold Bloom'un sorduğu "İleride yakacak kitap kalmayabilir, enformasyon çağında kim Dante veya Shakespare okuyacak?" bu soru, 2009'da sorulmuş bir soru. İnsanlar bırakın bu isimlerin kitaplarını okumayı, bu isimleri bile bilmiyorlar şu an. Durum öngörülenden kesinlikle daha da kötü bir halde. Geleceğimizi belirleyecek jenerasyon biziz çünkü değişimin tam ortasında duruyoruz. Bir şeyler dur diyip geliştirmek bizim ellerimizde, bizden sonraki jenerasyon inanılmaz insanları kapsasa bile onlar için her şey çok geç olacak. Bu kitap beni muhtemel geleceğe götürdü, aydınlanmak bir kitap okumak kadar kolay.
09/09/2020
"Hayvan Çiftliği" yorumum
Sırada yazacağım 5-6 incelemenin notlarını kaybettiğim için, kitapları okuduğum tarih ve incelemesi, incelemesini yazdığım tarihler maalesef kayıp. Hatırladığım kadarı ve güncel düşüncelerim ile yazacağım.
(Minik Spoiler içerir)
"Hayvan Çiftliği" okurken çok eğlendiğim kitaplardan biriydi açıkçası, kitap komple bir siyasi hiciv ve uzak
"Demir Ökçe" yorumum
Öncelikle Jack London bir erkek ve Avis karakteri bir kadın, tabii ki de insan insanların duygularını anlayabilir ama karşı cinsi tamamiyle anlamak için karşı cinsten olmak gerektiğini düşünen bir insanım. (Belki de ilkel bir düşünce ama olsun.) Karakter gelişimi çok güzel olan bir kitap, Avis karakteri Dünya'dan bir haber "Valley Girl" olarak takılırken bir anda Dünya'nın gerçek yüzüyle tanışıyor. Sosyalistler'le Kapitalistler arasında geçen "Distopik" bir hikayeyi anlatırken Sosyalist lider Ernest Everhard'a olan aşkını pas geçmiyor. Kitap ne kadar kurgu da olsa Jack London kendi yaşadıklarını ve Dünya'nın potansiyel olarak ne yaşayacağını güzel bir şekilde anlatmış, geleceği görmüş sayılır. Sosyalistler ile Kapitalistler arasındaki çarpışmanın insanlara nasıl yansıdığı, emekçi kesimin nasıl acılar çektiği, orta sınıfların nasıl yok olduğunu ve oligarkların nasıl zenginliğine zenginlik katıp kendilerini sonradan oluşacak sonlarına ittiğini çok gerçekçi bir şekilde yansıtıyor. Günün sonunda anlıyoruz ki bu çarpışmadan kimse sağ çıkmıyor zamanla Dünya kendini tüketir bir hale geliyor.
10/02/2020
