Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
·
Puan vermedi
Hainin Mührü
Hainin Mührü
Övgü Deveci Safi
Övgü Deveci Safi
Kitap kapaklarına çok dikkat eden biri olarak söyleyebilirim ki kapağının dikkat çektiği kadar konusu da dikkat çekici. Her şeyiyle özen gösterilmiş bir kitap olduğunu düşünüyorum. Hikaye, sular altında kalmış bir dünya ve bundan sonra kurulan yeni dünya düzenini anlatıyor.Geçtiği evreni kafamda kurgularken çok keyif aldım ve yazım dilininin akıcılığından kaynaklı tahayyül ederken hiç zorlanmadım. Hikaye çok hızlı başlıyor. Normalde bir kitap benim için 60 sayfadan sonra açılır.(buna inanıyorum genel) Ancak hızlı bir olayla girdiği için beni çekmesi zor olmadı. Olayların kurgusu karakterin geçmiş yaşantısını, psikolojisini, anlık duygu ve düşüncelerini anlatan şekilde ilerliyor. Okurken o karakter benmişim, bu duygu ve düşünceler bana aitmiş gibi hissettiriyor, bu durum çok sevdiğim bir şeydir. Genel hatlarıyla okuması çok keyifli, henüz bitirmedim ancak bitirince yeni bir inceleme ile geleceğim.
Hainin Mührü
Hainin MührüÖvgü Deveci Safi · Perseus Yayınevi · 20242 okunma
Toplumumuzda, olup bitenleri en iyi bilenler aynı zamanda dünyayı olduğu gibi görmekten uzak kişilerdir. Genelde insanın anlayışı ne kadar iyiyse yanılgısı da o kadar büyüktür; ne kadar zekiyse o kadar akıldan uzaktır.
Sayfa 224Kitabı okudu
Reklam
Azınlık olmak, hatta tek kişilik bir azınlık olmak sizi deli yapmıyordu. Bir yanda doğru vardı, diğer yanda doğru olmayan vardı ve tüm dünyaya karşı gelip doğruya inancını yitirmiyorsan deli değildin.
Sayfa 226Kitabı okudu
Kitleler asla kendiliğinden isyan etmez ve hiçbir zaman sırf ezildikleri için ayaklanmazlar. Aslında onlara mukayese için ölçütler vermediğiniz sürece ezildiklerinin bile asla farkına varmayacaklardır.
Sayfa 216Kitabı okudu
Korkunç bir ıstırabın pençesinde ve dehşet içindesindir ama acıyı henüz hissedemezsin, çünkü her şeyden önce soluk alabilmek gerekir.
Sayfa 232Kitabı okudu
Reklam
"Eğer Tanrı'yı biliyorsanız niye onlara anlatmıyorsunuz? Tanrı hakkındaki bu kitapları niye vermiyorsunuz insanlara?" "Onlara Othello'yu neden vermiyorsak, bunları da aynı nedenle vermiyoruz; eskiler de ondan, yüzlerce yıl öncesinin Tanrısını anlatıyorlar. Şimdinin Tanrısını değil." "Ama Tanrı değişmez ki." "İnsanlar değişir ama." "Ne fark eder?" "Öyle bir fark eder ki..."
Sayfa 230Kitabı okudu
"Öyleyse Tanrı'nın olmadığını mı düşünüyorsunuz?" "Hayır, büyük olasılıkla bir tane var." "Öyleyse niye?" "Fakat farklı insanlara farklı gösteriyor kendini. Modernlik öncesi çağlarda kendini, bu kitaplarda tarif edilen biçimde gösteriyordu. Şimdi ise..." "Şimdi nasıl gösteriyor kendini?" "Kendini yokluk şeklinde gösteriyor; sanki hiç yokmuş gibi."
Sayfa 232Kitabı okudu
“Kurban olarak, Bernard için Vahşi, diğerlerine göre çok daha üstün konumdaydı, çünkü ulaşabileceği biriydi. Bir dostun temel işlevlerinden biri, vermek istediğimiz ama düşmanlarımıza uygulayamadığımız cezaları (daha yumuşak ve sembolik bir biçimde) çekmektir.”
Sayfa 183Kitabı okudu
“Mutsuzluğu, burada yaşadığın sahte, yalancı mutluluğa yeğlerim.”
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
167 syf.
6/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Spoiler İçerir!
merhabalar,
Seçilmiş Kişi
Seçilmiş Kişi
Lois Lowry
Lois Lowry
nin okuduğum ilk kitabıydı. incelemeye geçmeden önce başlıkta da belirttiğim gibi incelemem spoiler içerecektir önemle belirtmek isterim. eser bilinmeyen distopik bir gelecek zamanda geçiyor. başta her şey çok güzelken Jonas ın seçilmesiyle geri plandaki acımasız ve tek düze yaşam göz önüne seriliyor. distopya okumayı
Seçilmiş Kişi
Seçilmiş KişiLois Lowry · Arkadaş Yayınları · 2022885 okunma
"'Sahip olduğumuz şeyler bize ne kadar aitse, biz de o kadar kendimize aitiz. Kendimizi biz yaratmadık, kendimizden üstün olamayız. Bizler kendimizin efendileri değiliz. Biz Tanrı'ya aitiz. Öyleyse meseleye kendi mutluluğumuzun penceresinden bakamaz mıyız? Kendimize ait olduğumuzu düşünmek, mutluluk ya da rahatlık sebebi olabilir mi? Genç olanlar ve refah içinde yaşayanlar böyle düşünebilirler. Böyleleri, her şeye sahip olmanın yüce bir şey olduğunu düşünebilirler; çünkü kimseye bağımlı olmamayı, görünmeyen hiçbir şeyi düşünmek zorunda olmamayı, sürekli bir şeyleri kabullenmenin sıkıcılığından, sürekli dua etmekten ve başkalarının iradelerini etkileyişlerinin sorumluluğundan muaf olmayı kendi tarzları sayarlar. Ancak zaman geçtikçe onlar da bütün insanlar gibi, bağımsızlığın insanlara özgü bir şey olmadığını -bunun doğal bir durum olmadığını- , bir süre idare edebileceğini, ama bizi güven içinde sona taşıyamayacağını anlarlar...'"
Sayfa 230Kitabı okudu
Susturulanlar duyulmak için yaygara koparacaklardır, sessizce de olsa
Bir kez teslim olmayagör, gerisi kendiliğinden geliyordu.
Sayfa 299 - Can YayınlarıKitabı okudu
I almost forget that she still hates me, despite how hard I’ve fallen for her. And I’ve fallen. So hard.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.