d

Divan Şiiri

3 üye
Kim bilir?
Senle ben bir yâr-ı hem-vârız nevâ-yı aşkta Farkımız yok kıl kadar belki edâ-yı aşkta....
Bu hây ü hûlar hep seninçündür...
"Gel ey mest–i tegaafül bir nigâh et hâl–i mestâna/ Reh–i meyhânede bu hây ü hûlar hep seninçündür..."
Nabi
Nabi
Reklam
Divan Edebiyatı
Ger derse Fuzûlî ki güzellerde vefâ var Aldanma ki şâ'ir sözü elbette ki yalandır....
Fuzuli
Fuzuli
Hakâret ile nazar etme kimseye hergiz Ki cümle mazhar-ı Hakdır tehî değil âlem Üsküplü İshak Çelebi
Dini imanda, teklif edilen bir takim inanç esaslarına inanmak söz konusudur. Bu nedenle iman sürecinde, inanç imandan önce gelmekte ve bu sürece bilgi unsuru da katılmaktadır. Güçlü bir düşünme ve gayretin neticesinde ortaya çıkan iman sürecinde ilgi, şüphe, zan, inanç, bilgi gibi bir takım epistemolojik basamakları katetmek gerekmektedir. Bu basamaklardan her bir önceki alt basamak, bir sonraki üst basamağın meydana gelmesini sağladığı halde, sadece o üst basamaktaki bir unsur olarak bulunmaktadır. Mesela inanç zan değildir; fakat inançta bir zan; inanç, bilgi değildir; fakat bilgide inanç; iman bilgi değildir; fakat imanda bilgi vardır. Yani iman, bilgi ve inanç gibi daha alt basamaklara dayanır. etmez. İman, en üst ve en son basamak olarak inanç ve bilgi basamağına dayandığı için de ne mantiki, ne de kalbî bir şüphe taşımaz. İmanın bu epistemolojik sürecinde bir takım basamakların yükselerek geçildiği ve zihnî sürecin en son aşaması olan iman, bunun ne üstünde ve ne de altında bir derece kabul etmez. İman, en üst ve en son basamak olarak inanç ve bilgi basamağına dayandığı için de ne mantiki, ne de kalbî bir şüphe taşımaz.
Sayfa 108Kitabı okudu
Sırr-ı gaybı keşf eden yârin dehânıdır bana Gizli sırları açıklayan sevgilinin ağzıdır bana. Rûhî-i Bağdâdî
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.