"Çocuk Proust, iki ayrı dünya yaratan iki gezintiye çıkar: Swannlar'ın (ya da Méséglise) tarafında ve Guermantes tarafında. Mevsimleri, makamları, zaman dilimleri, renkleriyle iki eksiksiz dünya haritası... Swannlar'ın tarafındaki gezinti hava kötü olsa bile göze alınabilir çünkü kısa sürer; nazikçe kucaklanacak leylaklar, sarhoş
“Belli bir yaştan sonra hatıralarımız o kadar iç içe girer ki, düşündüğümüz şeyin, okuduğumuz kitabın hiçbir önemi kalmaz neredeyse. Her yere kendimizden bir şey bırakmışızdır, her şey verimli, her şey tehlikelidir.”
“Benliğimiz birbirini izleyen hallerimizin üst üste binmesinden oluşur. Ama bu üst üste biniş bir dağın katmanlaşması gibi sabit değildir: Bitmek bilmeyen kabarmalar eski katmanları yüzeye çıkarır.”
“Fiziksel acılarda, hiç değilse acımızı kendimiz seçmek zorunda kalmayız. Hastalık acıyı belirler ve bize dayatır. Ama kıskançlıkta adeta her türden, her yoğunlukta, çeşitli acıları dener ve uygun olanda karar kılarız.”
Seride sona yaklaşırken Kayıp Zamanın İzinde’ye dair birkaç kelam etmek istedim. Bu seriye başlamak isteyen ve cesaretini toplayamayanlara, okumaya başlayıp yarım bırakanlara, “ay herkes de tutturmuş Proust da Proust, zorunda mıyım karşim” diyenlere de laf atarım diye düşündüm:)
Romalılar, kardeşlerim.. 3148 sayfaya bakıp bakıp, “bu sevda bitmez”
.
4 yılı geçmiş zaman içinde 'unutma edimi' gayesiyle 'yürüyen kelimeler' olsun ki; 'tahdit' edilmiş kalbim genişlesin, büyüsün ve güç sahibi olsun diye 30 bin metinlerin, 'eksiltili, tam, devrik ve düz' ve şiirlerin 'mensur, didaktik, lirik, kayıp' dünyasına yürümüşüm. İletileri kısa günlükler
“Ölüme razı olmak gerekir. Kendimizin on yıl sonra, kitaplarımızın da yüz yıl sonra var olmayacağını kabulleniriz. Ebedi hayat insanlara da, eserlere de bahşedilmemiştir.”
Kayıp Zamanın İzinde serisine başlamak için gereken motivasyonu yedi ay önce İdeal Defter’i okurken şu cümleler fitillemişti: “Hayatımda yaptığım en havalı şey ne biliyor musun? Gerçekten gurur duyduğum şey. Kayıp Zamanın İzinde’nin yedi cildini de okumuş olmak.” 💪
Artık “nesnelerin ne kadar gözenekli olduğunu ve zihnin bu gözeneklerden içeri ne kadar kolaylıkla sızabildiğini fazlasıyla biliyorum.” Bu kitabın gözenekleri arasına sızan zihnime ve onun yedi ay boyunca bu kitaptaki isimlerin heceleri arasına gizlediği süratlı rüzgara ve parlayan güneşe müteşekkirim..Ve kendime..