Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

m

Milli Mücadele

◇ ŞERİFE BACI
...şehirdeki kadınlar Müdafaa- i Hukuk Cemiyeti'nin kurulmasında etkin bir çalışma yapmışlardı. Şimdi ise en önemli istekleri Hilal-i Ahmer Cemiyetinin bir şubesini Kastamonu'da açmaktı.
Milli mücadelelere şahsi hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.
Sayfa 15 - Zeplin KitapKitabı okudu
Reklam
...nasıl olur ki, vatan sevgisi bugün her şeyden kutsal olsun da ben yalnız senin sevginle uğraşayım.
Sayfa 18 - Türk Klasikleri , 1872Kitabı okudu
İnsanlığımıza vurulan bu canlı hakareti temizlemek için kadın, erkek, çocuk, biz yılmayanlar, daha çok, daha şiddetli, daha geberesiye çalışacağız. Bir uçurumdan gözü kapalı atlar gibi... Ötekileri de hatırla bakalım... Onlar o kadar kahramanken senin oturup ağlaman da insanlığımıza yakışmaz. Altmış altı oynar gibi gülerek ölüme giden laz takacıları, mavnaya cephane yüklerken “Ne var?” diye tekneye çıkmak isteyen gümrük muhafaza memuruna sarılıp beraber denize atlayarak beraber boğulan Hamal Kürt Muso’yu, tevkif edilecek arkadaşlarına kaçma fırsatı vermek için elini mahsustan dişliye kaptıran Tesviyeci Ahmet Usta’yı, doğma büyüme İstanbullu olduğu, ömründe bir kere bile Heybeliye geçmediği halde, sınıftaki kürsüsünün alƨnda kendisini Şeytan Adası’na götürecek kadar tehlikeli belgeler saklayan genç öğretmenleri, tavuk kesemeyecek derecede yufka yürekli iken işgal kuvvetleri zabitlerini karanlıkta bıçaklamaktan çekinmeyen esnafları, ameleleri, burada kalmak emrini alınca, gidip dövüşemeyeceklerine ağlayan, Trablusgarp’ta, Balkan’da, seferberlikte durup dinlenmeden dövüşmüş subayları, gizli teşkilata çalışan 10-12 yaşındaki çocuk Murat’ları, polis müdüriyeti zindanlarında, Kuvayı Milliyecilere işkence ederken, ilk fırsatta, kulaklarına eğilip: “Biraz daha dişini sık kardeşim... Dövmekten şimdi vazgeçeceğiz. Aman söyleme!” diye fısıldayan polis neferlerini, hele hepsinin üstünde, bizim İzmirli Niyazi’yi düşün!”
Sayfa 214
287 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
Milli Mücadelede Çamlıca'nın Üç Gülü
Kitabı lise düzeyindeki okurlara tavsiye ediyorum. Üniversite ve üstü düzeyde bir okur için çiğ kalabilir. Türkiye'de örneğine pek rastlamadığım ancak öğrendiğime göre Rusya'da ve Asya ülkerinde oldukça yaygın olan bir roman türü "belgeli roman" hakkında belgelere veya tanıklara dayalı bilgilerin olduğu konularda boşlukların kurgu ile doldurularak bir aktarım ortaya koyulmasıdır. Çamlıca'nın üç gülü eski Hariciye Nazırı Hulusi beyin üç kızının etrafına Milli Mücadelede İstanbul anlatılmış ancak burada hoşlanmadığım net bir kurgu olmayışı. Bir diğer meselede konuların dağınık aktarılışı. Yazar hazır burda bundan bahsediyorum işin sonunuda burda yazayım demiş sanki. Bundan ötürü kitabın içine girilmiyor. İstanbulda Milli Mücadele sırasinda Ankaraya giden yardımlar heyecan katılarak anlatılmaya çalışılmış ancak buda çok aktarılamamış. Sevdiğim kısımsa Modernleşme döneminin kadın algısını çok iyi yansıtan paragraflar vardı. Dönemde bir kadının okuması ve evlendirilmasi konusuna çok iyi değinilmiş. Kitabın bu kısmından ve diğer bilgilerime dayanarak zihniyette bir arpa boyu yol alamamışız.
Milli Mücadelede Çamlıca'nın Üç Gülü
Milli Mücadelede Çamlıca'nın Üç GülüHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 2002586 okunma
...Ruhumuz bin türlü gamla doludur .Hiç bilmediğiniz, görmediğiniz kederler bizi, Eyüp'ün etini kemiren kurtlar gibi kemiriyor. Bu temiz, rahat ve yumuşak örtüler altında parça parça kanayan bir derdimiz var. (YUNAN BARBARLARININ YAKTIĞI KÖYLER AHALİSİNE, Yakup Kadri, Uşak)
Sayfa 98 - Pozitif yayınevi,Eylül 2022Kitabı okudu
Reklam
Adımı sorsalar “İbrahim” demek ne mümkün? Ben tükrüğümü yutamamaktayım, herif, yağız at gibi kükremekte... Dedim ya, herifte yürek varmış. Doktorlar ölümünden sonra açıp bakmışlar da, yüreğini, Hazreti Ali’nin Zülfikarı gibi iki çatal görmüşler. Bir Alaman doktoru, . “Şu kadar bin lira vereyim. Yürek benim olsun!” demiş. Razı gelmemişler.
Sayfa 312
İnşallah yenilmeyiz. — İnşallah ama... Memleketin halini bilmiyorum. Birinci İnönü’nden, Çerkez Ethem’den sonra birkaç ay içinde neler yapabildiler? Ordu olmazsa, orduya karşı durulmaz. Bu iş, başıbozukluğun başaracağı çaptan çıktı. Siz askerlik etmediniz, bilmezsiniz. Başıbozuk kuvvet, ne kadar çoğalırsa, bir memleketin dayanma kaynakları o kadar çabuk tükenir. Düşünsenize... On yıldan beri harp eden bir memlekette beş yüz atlıyla bir köye iniyorsunuz. Erkeksiz bir köy. Sizin arkanızda hiçbir örgüt yok. Hayvanlar yem, insanlar ekmek ister. Eyerlerin, bellemelerin, kantarmaların onarımı lazım. Giyimler yırtılmış, kunduralar parçalanmış olur. Noksanları tamamlamak zorundasınız. Eşkiya, yolları kestiği için para bile değerini kaybeder. Siz, köylüye istediğiniz kadar, ırzdan, namustan, düşman zulmünden söz edin. O yalnız, o gün aldığınız arpayı bilir. Arkanızdan beddua eder. Her şeyi saklamaya, hiçbir şey kapƨrmamaya bakar. Civarda gezen meşhur eşkiyaların namlarına sığınarak geceleri yüzünü sarıp komşularını soymaya kalkanlar olur. — Bunları hiç aklıma getirmemiştim. — O sebepten dövüşmek size kolay geliyor. — Mustafa Kemal Paşa mutlaka ordu kurmuştur. Göreceksiniz.
Sayfa 404
232 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.