Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
atılan kurşunlar....
Fark etmez savaşın nerde olduğu, insanların birbirinin üzerine attığı kurşunlar mutlaka annelerin yüreğini delecek.
"... Senin, benim gibi bir insan olduğunu ben ancak şimdi görüyorum. Ben senin el bombanı, süngünü, silâhlarını düşündüm; karını, yüzünü, ortak taraflarını ben şimdi görüyorum. Affet beni arkadaş, biz bunları daima çok geç görürüz. Ne diye bize boyuna söylemezler, sizin de bizler gibi biçare yaratıklar olduğunuzu, sizin annelerinizin de bizimkiler kadar endişe ettiğini, hepimizin ölüm karşısında hep aynı acıları yaşadığımızı ne diye söylemezler?.. Affet beni arkadaş, sen benim nasıl düşmanım olabilirsin? Biz bu silâhları, bu üniformaları çıkarıp atsak sen benim kardeşim olabilirdin, Kat gibi, Albert gibi. Al ömrümden yirmi seneyi arkadaş, al da kalk! Al daha fazlasını, ben bu ömrü ne yapacağım, artık bilmiyorum çünkü."
Sayfa 175 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Haksız yere savaş açamayız, düşmanımız bile savaştığımız takdirde haklı olduğumuzu bilmeli.
Sadece Yahudi, sosyalist, eșcinsel, özürlü oldukları için yakalanan, öldürülen, türlü işkencelere maruz kalan çeşitli cezalara çarptırılan insanlar, tarihin en acımasız ve sistematik soykırımına tanıklık etmişlerdir. Bir Nazi subayının dediği gibi “Merhamet artık çok gerilerde kalmıştır."
176 syf.
9/10 puan verdi
Sürükleyicilik
Yazarın hayatının bir bölümünde başından geçenleri anlattığı sistematik işkence ve soykırım içerikli bir kitap. Yazar, İkinci Dünya Savaşı sırasında kendisinin, ailesinin ve diğer Yahudilerin neler yaşadığını akıcı bir dille anlatıyor. Aslında o döneme dair hepimizin kulaktan dolma, ezber niteliğinde birtakım bildiklerimiz olsa da kitap, olayların fecaatini tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor ve sizin de sanki o anları yaşamınızı sağlıyor. Zaman zaman anlatıcı ile birlikte siz de heyecanlanıp üzülüyorsunuz veya seviniyorsunuz. Muhteşem diye nitelendirebileceğim bu otobiyografiyi bir solukta okuyacağınızdan eminim. Ben böyle bir sürükleyiciliği ve akıcılığı en son Monte Kristo Kontu'nun ilk 400 sayfasında görmüştüm. İyi okumalar.
Gece
GeceElie Wiesel · Koridor Yayıncılık · 20151,471 okunma
"Neden onların gücü var? Çünkü bu gücü onlara siz veriyorsunuz. Ve sizler korkak olduğunuz müddetçe onların gücü hep olacaktır. Tüm bunlar, yani insanlığın bugün korkunç dediği şey, yeryüzündeki on insanın iradesinden ibaret ve on insan bunu yeniden yıkıp yok edebilir. Fakat sizler boyun eğdiğiniz, belki paçamı kurtarabilirim dediğiniz müddetçe, onları can evinden vurmak yerine, onlara itaat ettiğiniz müddetçe, sizler sadece bir kölesiniz ve bunu da hak ediyorsunuz demektir. Erkek dediğin çaresizce boyun eğmez, 'hayır' demek zorundadır, bugün yerine getirmek zorunda olduğunuz tek göreve budur, hayvan gibi kendini öldürtmek değil."
Reklam
Ben silahları sevmem. Onları kullanmayı da bilmem.
Sayfa 354 - Altın KitaplarKitabı okudu
465 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Keşke sonu öyle olmasaydı.
Başlarken güldürdü, ortalarda üzdü, sonunda sıktı. Savaşa lanet edeceğiniz bir kitap. Faşist liderlerin anlamsız istilaları sonucunda kaybolan masum hayatların hikayesi. Bu kitap sayesinde Almanlardan nefret ettim, İtalyanları sevdim, Yunanlılara (Rum olmayanlara) sempati besledim. Louis de Bernières'e neden kitabın sonunu bu kadar aceleye
Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini
Yüzbaşı Corelli'nin MandoliniLouis de Bernieres · Yapı Kredi Yayınları · 2009464 okunma
İster topla,tüfekle,kılıçla ve baltalı kargıyla binlerce insanın birbirini öldürdüğü savaş alanı; isterse beş,altı kişinin birbirine silah çektiği küçük bir odada olay gerçekleşsin sonuç hep aynı oluyor, geriye yeni bir ölüler yuvası, barut ve çiğ etin çıkardığı kötü koku kalıyordu.
Sayfa 190 - Altın KitaplarKitabı okudu
Yakılarak yok edildiler.
Kefalonya topraklarında tam olarak kaç İtalyan cesedinin yattığını kimse bilmez. En az dört bindi katledilenlerin sayısı, ve belki dokuz bini buluyordu. Kesilip doğranmış insan eti 288.000 kilo muydu, yoksa 648.000 kilo mu? Acaba 18.752 litre berrak taze kan mı dökülmüştü, yoksa 42. 192 litre mi? Deliller, alevlerin arasında kaybolup gitmişti.
Sayfa 336Kitabı okudu
Reklam
Hâlâ dünyayı paylaşamıyor, hâlâ doymuyorlar.
Sayfa 264Kitabı okudu
....gece bastırdı mı, her yerde: Öldürme, yok etme ve kanlı bıçaklı boğuşma. Gece sona erip güneş çıktı mı da, azılı başka katillerle, ama aynı insafsız şiddetle, başka bir kanlı didişme başlayıveriyor. Dünya kuruldu kurulalı böyle gelmiş böyle gidiyor, yüzyıllar boyu da böyle gidecek, kıyamete değin.
Milliyet yayınları~1995/ Durgun GeceKitabı okudu
“Savaş her zaman çirkindir,”...
iletişim yayınları~Eylül,2018Kitabı okudu
Geri178
1.185 öğeden 1.171 ile 1.185 arasındakiler gösteriliyor.