Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
"Savaş dendiğinde insanlar zafer ve ihtişamı düşünür. Halbuki savaş kandır, pisliktir. Savaş, soğuktan donduğu için kesilen ayaklar, sıcaktan çürüdüğü için kokan cesetler, susuzluktan içilen çamurlu sulardır. Barbarlık ve gaddarlıktan kaç, bilgi ve zekâyı yüce bil.
Sayfa 50 - Epsilon Yayıncılık
... aidiyet toprakta değil, insanın içinde. Değişen ;topraklar, renkler ve binalar değil, insanın kendisi.
Sayfa 196 - Epsilon Yayıncılık
Reklam
At ölür meydan kalır, yiğit ölür şanı kalır.
"Hayat bir sermayedir, bunun kârı iyiliktir. Yürüyen ve nefes alan her şey bir gün ölür. Dünyaya nice cengaverler geldi, nice hükümdarlar geldi. Hepsi de bir gün göçüp gitti. Geriye kalan ise addır.
Sayfa 49 - Epsilon Yayıncılık
Anlayana helal olsun
İstesem bu kadar iyi denk getiremem...
Cevdet Paşa medresenin son güneşidie. Talihsizliği odur ki kendisini anlayan bir çevrenin adamı değildi.
Sayfa 133Kitabı okudu
Bizde dün olsun bugün olsun okumaya ve okuyuculara karşı her toplumda görülmeyen teatral bir saygı vardır. Ancak okumanın verimli sonuçları, kaçınılmaz sorunları olan farklı düşünce ve eleştiri ortaya çıktığı zaman aynı saygının veya nötr davranışın pek geçerli olmadığı, artan dozda bir düşmanlığın sergilendiği açıktır.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
Dil çok önemli, anlaşılıyor ki insanlar tarih kitapları, az sayıda da olsa “divan” dediğimiz şiir derlemeleri gibi eserleri okumaktan çok iyi okuyan birini dinlemeyi, hafızaya nakşedip birbirlerine nakletmeyi tercih etmişlerdir.
Sayfa 116Kitabı okudu
Tanzimat döneminin aydın sadrazamı Mehmet Emin Ali Paşa Türk seçkinlerinin en belirgin örneğidir. İstanbul halkının fakir kesiminden gelip doğru dürüst okul görmese de kendisini Babıali kalemlerinde bin bir gayretle yetiştirmiştir. Bu gencin Fransızcasını işitip okuyan ünlü Lamartine, “ Fransa’da okuduğu için Fransızcası benim kadar düzgün” diyor. Oysa ne Fransa’sı, her şeyi sadrazamlık kalemlerinde kör makasla mukavva kesercesine dervişane çileyle öğrenmişti.
Sayfa 127Kitabı okudu
"Allah cezasını versin; bu işleri yapan hep eski hükümettir" deyivermek geçerli bir özür oluştursaydı, ne Kaiser hükümetini ne Prusya militarizmini kınamaktan geri durmayacak olan şimdiki Alman hükümeti, daha elverişli barış koşulları elde etmek olanağını elde ederdi. Bir de, gönül almak için söylenilen, "Bizim millet İngiliz ve Fransızlara kılıç çekmez" gibi yavan iki yüzlülüklerden de kaçınmak onur duygusuna uygun düşer.
Sayfa 22 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Ayaklanmayı bastırmak üzere Selânik'ten İstanbul'a yürüyen birliklere ''Hareket Ordusu'' adını veren Mustafa Kemal'dir.
Reklam
7 Temmuz 1908'de dağa çıkan Niyazi ve arkadaşlarını yakalamak için İstanbul'dan gelen Şemsi Paşa Manastır telgrafhanesinden çıktığı sırada Teğmen Atıf tarafından öldürülmüştür. Kavaklı Fevzi (Çakmak) da Şemsi Paşa ile birlikte idi. Tuhaftır ki aynı Fevzi, paşa olarak, saray hesabına Mustafa Kemal'i tutup İstanbul'a götürmek için Kuvay-ı Milliye'nin ilk zamanlarında Anadolu'ya gelecek ve General Kâzım Karabekir'in yardımını isteyecektir.
Bugün son derece bilgisiz insanlar Atatürk üzerine konuşuyor ancak bu ne tarihçilik ne de başka tür bir metindir. Bizim ülkemizde sağcısı da solcusu da araştırmadan yaratmaya meraklıdır.
Sayfa 306Kitabı okudu
Yaveri İtilaf devletlerinin donanmalarını kast ederek "paşam, gelmişler" demişti. İşte o gün mavi göğün altında, masmavi Marmaya'ya bakarak, "Geldikleri gibi giderler" dedi.
Sayfa 166Kitabı okudu
Akkadların getirdiği yeniliklerden biri de yazılı belgelerde kullanılan tarihleme sistemidir. Bu yeni sistemde her bir yıl, bir önceki yıl meydana gelen önemli bir olayın adıyla anılıyordu. Örneğin, Sargon’un Mari kentini yıkması bir sonraki yılın adı olmuştur. Bu sistem Babil ve çevresinde 1500 yıllarına kadar geçerliliğini korudu. Bu bağlamda, krallıkta yaşanan ve önemli görülen olayları öğrenme şansı doğmuştur.
Sayfa 85 - İletişim Yayınları - 7. Baskı - Sami toplumlarının Mezopotamya'ya gelişiKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.