Yaratıcı düşünme, daha önce aralarında ilişki kurulmamış nesneler ya da düşünceler arasında ilişki kurulmasıdır. Burada göz önünde tutulması gereken nokta, yaratıcı düşünmenin var olan nesneler ve düşüncelerden yola çıktığı.
Çocuklar, öykülerle, masallarla okumayı nasıl öğrenebiliyorsa, felsefi bir kaygı güdülerek düzenlenmiş metinlerle, diyaloglarla, hatta varolan edebiyatımızdan seçilmiş, amaca uygun metinlerle de düşünmeyi öğrenebilirler.
Poincaré bizi, yaratıcılığı üretenin gevşeme olduğunu varsaymamız üzere uyarıyor. Gevşeme-ya da gerileme- kişiyi sadece yoğun çabaları ve bunlara eşlik eden engellemelerden uzaklaştırmaya yarar, ki yaratıcı itilim kendini ifade etmek üzere dizginlerinden boşansın.
“Muhteşem sanat eserleri inanılmaz bir kaos içinden doğar.Ve burada yüzüne gözüne bulaştırmak diye bir şey yok.Yaratacağınız her şey sizin eseriniz,eğer yaratıyorsanız,bu sanattır!”
“Genelde iyi bir insan olduğumuzu düşünürüz. Kimse kendisini kötü biri olarak görmek istemez. Ancak bir yandan da kişisel çıkarlarımızı mümkün olduğunca arttırmak isteriz. Bu durumda ahlaki olarak hoş karşılanmayan davranışlara yönelebiliriz. Bununla beraber kendimizle barışık olmaya devam etmek ve kendimize verdiğimiz değeri korumak için yaptıklarımızı haklı gösterme çabasına gireriz.”
Michaela Knecht
Birliğe ulaşmanın bir yolu da, ister sanatçı, ister zenaatçı olsun yaratıcı faaliyette bulunmaktan, geçmektedir, Herhangi bir yaratıcı çalışma içinde bulunan kişi kendi dışındaki dünyayı temsil eden nesnesi
ile kendini bütünleştirir, İster masa yapan bir marangoz ya da elmas İşleyen bir kuyumcu olsun, ister ürününü yetiştiren çiftçi ya da resmini boyayan ressam
olsun, yaratıcı bir işte çalışanla nesnesi tek vücut haline gelir. İnsan yaratma süreci içinde kendini dünya ile bütünleştirir.
Bize esinlendiren şey her zaman açık değildir. Bazen o tamamen yeni bir şeydir. Bazen yıllardır arka planda duran bir şey sanki ilk kez görüyormuşuz gibi, bizim için birdenbire görünür olur.
Yaratıcı insanlar olarak belki de en büyük mücadelemiz kendi kalıplarımızın dışına çıkmaktır. Bildiğimiz dünyaya saplanıp kaldıkça, yalnızca güvenli, konforlu ve bilindik eserler üretiriz.