“Biliyorum ki insan, ölünceye kadar kendi cevapsız sorusunun çengelinde asılır, ölünceye kadar kendine mağlup olur. Kaç kere insanın içine daldırdım kalemimi, kaç kere o çengele asılan sorunun damarlarından kan aldım. Ama yine de hakikat, yazılmamış, bomboş yaprakların üzerinde duruyor. Keşke, bir tek o yapraklarda ne yazıldığını çözebilseydim...”