Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşe Kara

“Kardeşlik, pili bitmiş bir saat gibiydi. Pilini taktığın anda kaldığı yerden başlayıveriyordu çalışmaya. Bin yıl da görmesen, anında kapatıyordun aradaki açığı.”
Sayfa 159 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Konuşulmaması gereken yerler vardır. Çocuklara ve ihtiyarlara anlatamazsın bunu. Hepsi doğal anarşist.
Sayfa 12 - İletişimKitabı okudu
Verilenlerle yetinirseniz iyi bir köle olabilirdiniz.
Sayfa 80 - İletişim YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatta adamakıllı yüzmeyi öğrenecek zamanım olmamıştı. Ayrıca başımı suya gömecek cesaretim yoktu. "Başka şeyler için cesaret bulmuşsun ama." Kocam şu anlattıklarımı duysa böyle söylerdi. O cesareti bulma mecburiyetimi, nedenlerimi düşünmezlerdi ama. Herşeyin bir nedeni vardır oysa.
Sayfa 79 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Sınırları tanıyan, benimseyen, bu sınırlara uyum gösteren hiçbir insan, karşı çıkmanın sonundaki bireysel bağımsızlığa erişemeyecek.
Sayfa 52 - YKYKitabı okudu
Reklam
Birden ortaya çıkan gerçek beni ezmişti... Her şey bitmişti. Bütün çiçeklerim birden yolunmuş, koparılmış, çiğnenmiş, yerlere saçılmıştı.
Sayfa 124 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İnsanlıktır bu... Kat kattır ,en sağlam, en güzel mücevheri en alttadır, soydukça insanlığı, kabuğundan soydukça, bir kat, iki kat, üç, dört, beş kat, gittikçe aydınlanır insanlık, güzelleşir. Çirkin olan insanlığın en üst kabuğudur. Adam olan hem kendi kabuğunu, hem insanlığın kabuğunu durmadan soymaya çalışır. Soydukça ortalık aydınlanır, soydukça...
Sayfa 54 - YKYKitabı okudu
Dünya çılgınca hareket ediyorsa, bizim de bu çılgınlığa ortak olmamız gerekmiyordu.
Sayfa 310 - Can YayınlarıKitabı okudu
Devletler hırslarına hâkim olamıyordu. İç düzeni sağlamak gibi faydalı bir istek yerine, bulaşıcı bir mikrop gibi hemen her yerde bir yayılma çılgınlığı başlamıştı.
Sayfa 236 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Ben duyanların dünyasında işitme engelli biriyim," dedi. "Her an duyan insanlara, benim de onlar gibi biri olduğumu göstermek zorundayım. Onlar kadar iyi ve doğru bir insan olduğumu. Hatta belki daha da iyi ..."
Sayfa 190 - Beyaz Balina YayıneviKitabı okudu
Reklam
Hakikat yönünde düşünseydin, çoktan kendi varlığının efendiliğine yükselebilirdin.
Sayfa 38 - Cem YayıneviKitabı okudu
Oysa iki yıl sonra karşılaştığımızda onun tek tek kişilerin değil de toplumun, içine doğduğu ekonomik ve toplumsal koşullarının kurbanı olduğunu bilmiyor muydum? Biliyordum elbet. Kendisine anlatmaya bile çalıştım bunu. Bilmediğim şey "toplum"un biz olduğumuzdu.
Sayfa 104 - Can YayınlarıKitabı okudu
Oysa belki de kurtarmaya, aklımca topluma kazandırmaya çalıştığım kadın kesin bir hiç yokluk içinde yaşıyordu da ben ayrımsayamadım.
Sayfa 95 - Can YayınlarıKitabı okudu
Dışarıda koca bir dünya var, Tara. Üstelik babam kulağına kendi dünya görüşünü fisildamadiği gün, gözüne çok daha farklı görünecek bir dünya.
Sayfa 130 - Domingo YayıneviKitabı okudu
Bu içgüdüler hayatım boyunca tek bir doktrin öğretmişti bana: sadece kendine bel bağlarsan, şansın daha yüksek olur.
Sayfa 111 - Domingo YayıneviKitabı okudu
İnandığım şeyleri hiç sorgulamadım! Çok uzun zaman önce kendimi inandirdim ve bir daha asla sorular sormadım: soluyacak havaya muhtaç mıyım; barınağa, suya, yiyeceğe, anlamak için gözle görmeye, kulakla duymaya, dokunmaya ihtiyaç var mı? İnandığım zaman görürüm. İnanç yoksa görüntü de yok.
Sayfa 85 - April YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Ne zaman kasabada çalışan evli bir kadın görse, "Kadının yeri evidir." derdi. Yaşamın ilerlediği şu zamanda düşünüyorum da, belki de babamın bu konudaki amansızlığı prensipten çok, kendi annesiyle alakalıydı. Acaba arzusu, annesinin evde olması, böylece kendisinin de bitmek bilmez saatler boyu dedenin asabiyetine maruz kalmaktan kurtulmak miydi?
Sayfa 28 - Domingo YayınlarıKitabı okudu
Açlıktan ve güneşten çok onu yalnızlık yaşlandırır.
Sayfa 32 - Dergâh YayıneviKitabı okudu
"Her insanın derininde kendinden az çok gizlediği, içinde çocukluk dramının aksesuarlarının bulunduğu bir arka odası vardır. Kimseyi sokmadığı bu gizli odasına mutlaka girecek olanlar yalnız kendi çocuklarıdır. İnsan çocuk sahibi olunca odaya hareket gelir, hazırlık başlar; çünkü dramın devamı için gerekli ortam sağlanmıştır. Fakat çocuk bu dramda oynayacağı rolu ve kullanacağı aksesuarları seçmekte özgür değildir, çünkü rolü zaten yaşama getirilirken belirlenmiştir ve yer aldığı “oyunla” ilgili anılarını da yetişkinlik yaşamına taşıyamayacaktır. Rolünün ne olduğunu belki ancak daha sonra, terapide sorununa çare ararken öğrenebilir.”
Sayfa 36 - Profil KitapKitabı okudu