kutay

"Bu kadar çok yara bere izim olması seni rahatsız ediyor mu?" "Tabii ki etmiyor! O nasıl söz! Bütün yara izlerinle seviyorum ben seni!" "O zaman anlıyorsun. Ben de seni bütün yara izlerinle seviyorum. Görünen ve görünmeyen."
Sayfa 209Kitabı okudu
Reklam
Göğe çıkıp yıldızların ışıltısına ulaşmak yerine, şimdi üzerinde uyuduğumuz toprağın içine girmeyi hayal etmemiz doğru muydu?
Bir toplumun tarihi ne kadar gerilere gidiyorsa, içerisinde ne kadar savaş, esaret, istila, göç barındırıyorsa, yüzlerin çeşitliliği de o kadar fazla olacaktır. Bu yüz çeşitliliği, galip gelenlerin, mağlum ettiklerinin evlerinde yüz yıllık ve bin yıllık gecelemelerinin yansımasıdır. Bu çeşitlilik, çoktan göçüp gitmiş kadınların deli gibi çarpan yürekleri, zafer sarhoşu askerlerin vahşi tutkuları, yabancı diyarlardan gelen Romeo'nun Ermeni Juliet'e duyduğu mucizevi sıcaklığın hikayesidir.
Sayfa 23

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tanrım, koyunun insanı affedebilmesi, ona böyle cam gibi gözlerle bakmaması için insan ne kadar da uzun bir süre koyundan af dilemek zorunda. Nasıl da uysal ve gururlu bir hor görme var bu camdan bakışta, kitaplar yazan ve sibernetik makineler üreten katilin üzerinde bu günahsız otçulun nasıl da tanrısal bir üstünlüğü bulunuyor.
Sayfa 57
Yarın yine aynı olacak. Mutluluk asla gelmeyecek. Bunu biliyorum. Ama bir gün mutlaka gelecek, yarın sabah gelecek diye inanarak uyumak daha iyi değil mi?
Reklam
Reklam
Reklam