Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

noor

Ah, kimden medet umabiliriz ki biz? Meleklerden değil, insanlardan değil, kurnaz hayvanlar anlar zaten, pek de rahat edemediğimizi yorumlanmış dünyada. Belki de bize kalan yamaçta bir ağaçtır, her gün görelim diye; dünkü sokaktır bize kalan ve şımarık sadakati bir alışkanlığın, hoşuna gitmişizdir ve kalmıştır bizde, gitmemiştir.
Sayfa 3
Reklam
Zira güzellik, ancak katlandığımız korkunçluğun başlangıcından başka bir şey değildir ve hayranızdır ona, çünkü bizi mahvetmeye tenezzül bile etmez.
Sayfa 3
Böyle güzel güneşli günlerde pencere açık durmalı.
Sayfa 299Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Pek iyi anlatamıyorum sanırım. Ama bana öyle gelir ki, benim pek iyi anlatamadığım şeyleri sen her zaman çok iyi anlarsın.
"Gerçeği bilmek istiyorsan, seni terk etmek istemiyorum ben" dedi, hemen sonra. "İyi o halde, terk etme beni" dedim. "Ama seninle kalarak bir yere varamıyorum ki."
Reklam
Yüzleşilen her şey ille de değişmez; ama hiçbir şey değiştirilemez yüzleşmedikçe.
Sayfa 125Kitabı okudu
Ama insan şunun farkına varıyor ki ayağa kalkıp da dünyayla, sanki burada bir hakkın varmış gibi yüz yüze gelmeye çalıştığında, Batı dünyasının bütün iktidar yapısına saldırdın demektir.
2.04.1968, NYC
2-3 hafta önce, bir bağış kampanyası için Martin (Luther King)le Carnegie Hall'da sahneye çıkmak üzere New York'a davet edildim. Takım elbisem yoktu, hemen o gün bir takım diktirdim. Aynı takımı Martin'in cenazesinde giydim.
Sayfa 133Kitabı okudu
Sana ne diyebilirim ki cancağızım? Umutsuzluğu reddediyorum: ama bu reddedişi her gün yinelemek zorunluluğu kendi umutsuzluğunu kendi içinde taşıyor.
Sayfa 133Kitabı okudu
Sonra Baldwin her zamanki gibi direnerek, yılmadan, inatla yoluna devam etti. Sonunda gerçekleşecek "yeni bir ahlaka" hâlâ inandığı için değil, başka türlüsü elinden gelmediği için böyle yaptı.
Reklam
Kafam bomboştu – daha doğrusu uyuşturulmuş, devasa bir yaradan farksızdı. Yalnızca bir tek şey düşünebiliyordum: Bir gün bunun için ağlayacağım. Önümüzdeki bir gün ağlamaya başlayacağım.
Sayfa 154Kitabı okudu
"Evine döneceksin ve oranın artık evin olmadığını göreceksin. Ve o zaman işte kendini gerçekten kötü hissedeceksin. Burada kaldığın sürece hiç değilse, günün birinde evime döneceğim, diye düşünebilirsin. N'est-ce pas? Haklı değil miyim?" "Harika bir mantık bu" dedim. "Yani sence bir evim olduğunu, ancak ondan uzak kaldığım sürece mi hissedebilirim?" Güldü. "Yani, gerçek de bu değil mi? İnsan bir evi olduğunu, onun değerini ancak onu terk edince anlamıyor mu? Ama bir kez ayrıldı mı da bir daha geri dönemiyor işte." "Sanırım bu ezgiyi daha önce dinlemiştim." "Tabii," dedi Giovanni. "Daha çok duyacaksın. Bu her zaman her yerde birilerinin çıkıp söylediği bir ezgi."
Sayfa 125Kitabı okudu
Birden dayanılmaz, bana acı veren bir yuva özlemi duydum; Paris'in dar ara sokaklarından birinde kapıcının hesap belgesiyle yolumu kesip para isteyeceği otel odası değildi dönmek istediğim. Okyanusun öte yanına, tanıdığım ve bildiğim insanların, nesnelerin bulunduğu yurduma, tüm acı anılarıma rağmen çaresizce sevdiğim ve her zaman seveceğim yerlere, insanlara ve eşyalara dönmek istiyordum.
Birileri bu dünyada aşırı sevgiden ölen kişi sayısının pek fazla olmadığını anlatmalıydı bize. Oysa sevgi yoksunluğundan her gün, her dakika –dünyanın en akla gelmedik köşelerinde– mahvolup giden insan sayısı o kadar fazla ki.
"Sev onu!" dedi Jacques telaşla. "Onu sev ve bırak o da sevsin seni. Başka her şeye boşver. Dünyada sevgiden daha anlamlı ne olabilir?"
1.139 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.