Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Herazula

... Gelgelelim, kimseyle aynı odada iki gün bile geçiremem; bunu biliyorum. Bana yaklaşan kimse kişiliğimi eziyor, özgürlüğümü sınırlıyormuş gibi geliyor bana. Yirmi dört saat içinde en iyi insandan bıkabilirim. Birinden, sofrada yemeği ağır yediği, öbüründen, nezlesi var, durmadan burnunu temizliyor diye... İnsanlar bana temas eder etmez onlara düşman kesiliyorum. Ama bireylere nefretim arttıkça yinel olarak insanlığa sevgim o oranda artıyor.
Reklam
Staretzler
Gerçi insanı tutsaklıktan özgürlüğe ve tinsel gelişmeye ulaştırmak için bin yıldır denenen bu araç, bazı hallerde tastamam ters sonuçlar verebilir; insanı alçak gönüllü, benliğin egemenliğinden kurtulmuş biri yapacak yerde iblisce bir gurura saplanmasına neden olur. Yani özgürlüğe kavuşturmak şöyle dursun, tutsaklık zincirleri takar.
Herazula
@letthewomanbeborn·Bir kitabı okumaya başladı
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski
9/10 · 34,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eğer yaratmak istiyorsanız, yüzeyselliği, kısmen güvenliğinizi ve çoğu zaman sevilme arzusunu feda etmeli; en yoğun içgörülerinizi, en uzun menzilli görülerinizi düzene sokmalısınız.
Peri masalları on sayfa içinde sona erse de, yaşamlarımız daha uzun sürer. Bizler çok ciltli kitap takımlarıyız. Hayatımızın bir bölümü duvara toslayıp yansa da, her zaman bizi bekleyen bir bölüm ve sonra başka bir bölüm daha vardır. Doğrusunu yapmak, hayatlarımızı sahip olmayı hak ettiğimiz şekillerde biçimlendirmek için her zaman daha başka fırsatlarımız olacaktır. Bir başarısızlıktan nefret ederek zamanınızı harcamayın. Başarısızlık, başarıdan daha büyük bir öğretmendir. Dinleyin, öğrenin, devam edin.
Reklam
Vahşi doğayla sıkı bir işbirliği içinde olmayan kadın acıkır ve "kendini daha iyi hissetme"lerden, "beni yalnız bırak"lardan ve "lütfen; beni sev"lerden oluşan bir saplantıya düşer. Aç kalan bir kadın, kendisine ikame olarak sunulan her şeyi kabul eder ki, bunlar sırf plasebo işlevi gören, kendisi için kesinlikle hiçbir işe yaramayan şeyler olabileceği gibi, zamanını ya da yeteneklerini korkunç bir şekilde boşa harcatan ya da hayatını fiziksel açıdan tehlikeye sokan yıkıcı ve hayati tehdit arz eden unsurlar da olabilir. Bir kadını, denetimini kaybetmiş bir halde, çılgın gibi dans ettiren -sonra da celladın kapısına sürükleyen- şeyleri seçmeye iten işte bu ruhsal kıtlık halidir.
Vahşi Kadın kendi bedeninin tanrısallığını bu ışık altında soruşturabilir ve onu hayat boyu taşımaya mahkûm edildiğimiz bir halter olarak, şımartılmış olsun ya da olmasın, hayat boyu bizi taşıyan bir yük hayvanı olarak değil, sayesinde her türlü şeyi öğrenip bilebileceğimiz bir dizi kapı, bir dizi düş ve şiir olarak anlayabilir. Vahşi psişede beden, kendi başına bir varlık olarak anlaşılır, bizi seven, bize bağımlı olan bir varlık; kimi zaman bizim anne olduğumuz, kimi zaman da onun bize anne olduğu bir varlık.
Ancak, psikoloji alanındaki farklı uygulamacıların doğal bedene karşı bu yanlı ve önyargılı tutumu elden ele aktarmaya devam ettiklerini, kadınları sürekli bedenleri üstünde odaklaşmaya özendirdiklerini ve böylece onları verili şekilleriyle daha derin ve güzel ilişkiler kurma şansından yoksun bıraktıklarını söylemek yeterlidir. Bedenlerine ilişkin olarak hissettikleri yoğun kaygılar, kadınları yaratıcı hayatlarından ve başka şeylerle ilgilenme gücünden büyük ölçüde yoksun bırakmaktadır.
Bedenin kabul edilebilirliği ile ilgili acımasız yargılar, kamburu çıkmış uzun boylu kızlardan, cambaz ayaklığı üzerindeki kısa kadınlardan, yastaymış gibi giyinen iri kadınlardan, engerek yılanları gibi tıslayarak dışarı çıkmaya çalışan incecik kadınlardan ve çeşitli şekillerde gizlenmiş daha başka kadınlardan oluşan bir ulus yaratır. Bir kadının doğal bedeniyle arasındaki içgüdüsel yakınlığın yok edilmesi, onu kandırıp güvenini elinden alır. İyi bir insan olup olmadığı konusunda düşünüp durmasına neden olur ve benlik değerini kim olduğu üzerine değil, nasıl göründüğüne dayandırır. Tüketilen besinler, tartı değerleri ya da mezura ölçümleri konusunda endişelenerek enerjisini tüketmeye zorlar. Zihnini sürekli meşgul tutar; yaptığı, planladığı ve öngördüğü her şeyi etkiler. İçgüdüsel dünyada bir kadının görünüşle bu kadar meşgul yaşaması düşünülemez bile.
Herazula
@letthewomanbeborn·Bir kitabı okumaya başladı
Mahkeme Kapısı
Mahkeme KapısıSait Faik Abasıyanık
7.4/10 · 1.092 okunma
Reklam
Hayatlarının nerde fışkırmasını istedilerse, birileri hiçbir şey büyümeyecek şekilde toprağı tuzlamak için oradaydı. Doğal arzularına gem vurmak için konan bütün yasaklar yüzünden işkence çektiler. Doğanın çocukları olanlar, çatılar altında saklandılar. Bilim insanı olanlara, anne olmaları söylendi. Anne olmak isteyenlere, tamamen kalıba uymalarının iyi olacağı söylendi. Yaratmak istediklerinde, bir kadının ev işlerinin hiç bitmediği söylendi.
Yaratıcı hayatınız için, yalnızlığınız için, olma ve yapma zamanınız için, asıl hayatınız için en önemli şey devam etmek, direnmektir; devam etmek, çünkü vahşi doğanın vaadi şudur: Kıştan sonra, her zaman ilkbahar gelir.
408 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë
8.1/10 · 42,2bin okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali
8.3/10 · 171,7bin okunma
İnsanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan düşünmeden, kafalarını patlatmadan inanmak hususundaki hayret verici eğilimleridir. Dünyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek ve beslemek için en iyi gübre, işte bu bilmeden inanmak için çırpınan kalabalıktır.
138 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.